“Size Ordu ve Giresun’un meydanlarını dar ederiz” diyen Adıgüzel şunları ifade etti: “17 TL'ye maliyeti olan çaya 17 TL taban fiyat verdiler. Yaş çaya %54 zam verdiler. TÜİK'e göre enflasyon %75, zaten bunun altında kaldın. Peki kuru çaya kaç zam geldi? %127. Yani marketten biz alırken %127 zamla alıyoruz. Neden yaş çaya %54? Yani üretici kazanmıyor. Aracılar kazanıyor. Aynı şey buğdayda da geçerli. Ülkemiz buğday kültürü ile yoğurulmuş bir ülke. Çorum Hattuşa'da büyük çömleklerin dibinde buğday fosilleri çıktı. Başta hattuşa dilini çözememişler sonra "ekmek yiyeceksiniz su da içeceksiniz" cümlesinden çözmüşler. Atatürk, Cumhuriyet döneminde enstitü kurmuş. Yurt dışına gönderdiği kişilere nerede buğday üretelim diye sormuşlar. Eskişehir civarı deyince "oralar çok kıraç orada yetişir mi?" sorusuna "esas burada yetişir" diyen kim biliyor musunuz? Soyadını da Kıraç kelimesinden alan İnan Kıraç'ın babası. Böyle bir coğrafyada geçen yıl 12 milyon ton buğday üretmişken Bu yıl 3.5 milyon ton alacağım diyorsunuz. Üreticiye diyorsun ki sen üretme geri kalanını ithal edeceğim. Dışarıdan aldığın dolarla dışarıdan gıda alıyorsun. Dünyanın en çok çay tüketilen ülkesinde üretmezsen ekonomide açık kapanır mı? Dünyanın en çok fındık üretilen ülkesinde maliyetinin altında taban fiyat açıklayacaklar. Geçen yıl 84 TL verildi. Enflasyon oranını ekleseniz 147 TL olması gerekir. TMO geçen yılın fındığını Bir hafta önce 130 TL'den sattı. En az 150 TL olması gerekir. Ben buradan uyarıyorum. Sayın Erdoğan eğer çayda ve buğdayda yaptığını fındıkta da yapmaya kalkarsan sana Ordu ve Giresun'un meydanlarını dar ederiz. Gidecek başka ülkemiz yok, başka geçim kaynağımız da yok. 500 bin üretici, aileleri ile 2 milyon insan, fındıktan geçinen 8 milyon insan, yani Türkiye'deki en büyük tarım sektörü olarak söylüyoruz, tarım ihracatımızın 1 kalemi olan fındık sektörü adına söylüyoruz; çayda ve buğdayda yaptığını fındıkta da yapmaya kalkarsan sana Ordu ve Giresun'un meydanlarını dar ederiz”