ADIGÜZEL, SORUMLULARI İŞARET ETTİ

Adıgüzel şunları söyledi: “Önce bir tespit yapalım. İliç’te olan bir kaza değil cinayettir. Önceden uyarılmış, önlem alınmamışsa bu artık kaza değil. Onlarca milletvekili arkadaşımız gitti. Belki grubun yarısı, onlarca önerge verdik. Sen hiçbir uyarıyı dinlememişsin. Yerleşim yerinin kıyısına, fay hattının üstüne siyanür havuzu koymuşsun. Bu artık kaza değil, cinayet. Şimdi onlarca canımız siyanürlü toprağın altında. Siyanürlü kitlenin Fırat nehrine mesafesi sadece 250 metre. Tüm Fırat havzası risk altında. Romanya’da Şubat 2000, Peru, Bolivya’da 1993’te, Şili’de 1965 yılında… binlerce kişi ölmüştür. Romanya’daki sadece 100 bin ton siyanürlü toprak kayması idi, Çernobil’den sonra ikinci felaket denildi. Şimdi burada 10 milyon m3.  Yaklaşık 15-20 milyon ton. Romanya’nın bile tam 150-200 katı. Türkiye siyanür ve sülfürik asit çetelerinin işgali altındadır. Ve biliriz ki, hiçbir işgal içerden işbirlikçi bulmadan başarılı olamaz. İliç’te geçmişte bir İlhan Cihaner olayı var. Buradaki Şirketten rüşvet alan Feto’cu savcı hakkında soruşturma başlatıyor. Sonra bir gizli tanık ifadesi ile İlhan Cihaner gözaltına alınıyor. Sonradan gizli tanığın bu Cihaner’in soruşturma açtığı Fetocu savcı olduğu anlaşılıyor iyi mi? Herkes Feto’nun bu işe dahil olmasını bu fetocu savcıyı sahiplenmesi sanıyor ama öyle degil. Fetö bu altın madenlerinin o zaman bizatihi sahibi. O dönemde Koza Altın madenciliğin 5 maden sahası vardı. 5’i de faaliyette şu an. Siyanür ile işletilen altın madenleri FETÖ’nun finansmanında ve devleti işgalinde amiral gemisi olmuştur.  İşte Çöpler’de öyle… fetoculerden Çalık grubuna geçmiş, Fatsa da öyle, Fatsa’daki firma Koza Altın’ın alt taşeronu. Fetö bu işleri kolaylamak için maden kanununda 20’ye yakın  düzenleme yaptırdı size. Şunu anlayın, kim ki bu altın madenlerini savunuyor ise ondan bir menfaati var ve bu işgalin tarafıdır. İşte Binali Yıldırım da bu şirketi savunuyor. İşte Murat Kurum da kurumsal olarak işlerini kolayladı. Çöpler sahası kimyasal sızıntısı nedeniyle 22 haziran 2022 de kapatılıyor. Sadece 3 ay sonra tekrar açılıyor. Kimin zamanında Murat Kurum. Madende kapasite artışına gidilmiş, onayını kim vermiş? Murat Kurum. Kapasite artışı için ÇED gerekli değildir diyen kim? Murat Kurum. Maden alanı Çöpler Köyüne 250 metre, İliç ilçesine ve Sabırlı köyüne 850 metre, Fırat nehrine sadece 250 metre. Bu kapasite artışını neden verdiniz. Zaten 2447 futbol sahası büyüklüğünde olan alan daha nereye genişleyebilir. Zaten köylerin ve Fırat’ın kıyısına gelmişsiniz. Nasıl bir fanteziniz, hayaliniz vardı bilelim de İstanbul hayalinizi de tahmin edelim. Şimdi dört savcı görevlendirmişsiniz. Bence savcıları İliç’e göndermeyin. Murat Kurum’a gönderin. Binali Yıldırım’a gönderin. Bakan, vali, hakim, savcı, bilirkişi heyetinde bile AKP’ye yakın insanlar var. En iyisi de savcıları AKP Genel Merkezi’ne gönderin. Çünkü esas sorumlular orada. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti ise Binali Yıldırım ve Murat Kurum ölüme sebebiyet vermekten ve çevre felaketine yol açmaktan yargılanmalıdır. Hani siz sözlükten suç uydurup Ekrem İmamoğlu'na ceza veriyorsunuz ya, işte suçun babası burada, neredesiniz savcılar? Ama mahkemeler bu dönemde adalet dağıtma uğraşında değil ki, İktidar ile bir olup muhalefeti dağıtmaya çalışıyor.   Al işte 6 tane de bana dava açtılar   Bu madenden Fatsa’da da var bir tane. Yeşil Fatsa’nın bağrındaki Sarı Çıban dediğim için firma beni mahkemeye verdi. Sarı Çıban lafını savcı dikkate alıp dava açtı. Ama yiten canlar canına okunan bir koca coğrafya var. Savcıların Sesleri çıkmıyor. Sakın birazdan buraya çıkıp “İşte bu madenlerden devlet şu kadar kazanıyor” falan demeyin. Mesela Fatsa’daki bu alandan devlete düşen yıllık payın ederi, bu işgal ettiği alanda sadece 1 yılda üretilecek fındık üretimi ile fazlasıyla elde ediliyor. Esas acı olan da üstüne para veriyoruz. Sadece gecen yıl bu firmanın 209 milyon lira vergi borcu silinmiş. 209 milyon lira vergi borcunu silerken o şirkete karşı mücadele eden yurttaşlar mahkeme masrafını yardım parası olarak topluyor. Devlet toprağını koruyacağına, inşalarımız devletten toprağını koruyor. Siyanürlü kütle Fırat’a 250 metre acil önlem alın. Adıgüzel bugün de Fatsa özelinde şunları ilave etti: “Fatsa'daki maden ile ilgili eksik bilgiden kaynaklanan bazı yanlış değerlendirmeler oluyor. Burada devam eden bir ÇED süreci artık yok, yeni CED başvurusu reddedildi. Ayrıca mahkeme ruhsatı da iptal etti. Şimdi son aşamada Bakanlık bu işletmeyi kapatmalı, onu bekliyoruz.”