Çeşitli temaslarda bulunmak ve programlara katılmak üzere Ordu'yu ziyaret eden Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu, bu kapsamda dün Mesleki Eğitim Sektör Buluşması toplantısına katıldı. Ordu Ticaret ve Sanayi Odası'nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan Şamlıoğlu, özellikle mesleki eğitim konusunda yeni bir yaklaşım başlattıklarını vurguladı. Sözlerine devam eden Şamlıoğlu, velilerin çocuklarını okula gönderirken mesleki eğitimi tercih etmediklerini ifade ederek, şunları söyledi; "
Mevzu mesleki eğitim olunca herkes herkes bir şey söylüyor. Ama mesleki eğitimin ehemmiyeti üzerine konuşurken kimse olumsuz bir yerden başlamıyor. Ancak gelin görün ki mesleki eğitimi her vakit meselesi haline getiren bizler maalesef ‘çocuklarımızı mesleki eğitimle buluşturalım’ deyince kendi çocuklarımızdan dahil mesleki eğitimi tercih etmiyoruz. Niye tercih etmiyoruz? Çünkü mesleki eğitim ile ilgili önemli bir algı sorunu oluştu. Maalesef üzülerek söylüyorum; Türkiye'de 28 Şubat süreci sadede imam hatip okullarını hedef almak ile kalmadı, 28 Şubatçı zihniyet onlar açısından çok akıllıca Türkiye'nin üretim kabiliyetini hedef almıştı. Yani mesleki eğitimi hedef almıştı. O günden bugüne büyük emekler sarf ediliyor. AK Parti hükümetleri, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, bakanlarımızın gayretleriyle mesleki eğitim mevzunda bir yere geldik. Ama olmamız gereken yerde hala değiliz. Bu vesile ile mesleki eğitim ile ilgili yeni bir şey yapacaksanız, ilk etapta algıyı tamir etmeniz gerekiyor. Burayı tamir etmek ile ilgili politikaları hayata geçirmeniz gerekiyor. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında mesleki ehemmiyet çok önemli bir hal aldı. Eğitim sistemimizde maalesef baskın bir şekilde uzun bir zamandır sınav odaklı bir yaklaşım mesleki eğitimi sürekli arkaya itiyor. Bir mevzuyu sınav odaklı algılarsanız ve öğrencinin akademik başarısı üzerinden bir başarı sistematiği kurarsanız, mesleki eğitim emek, alın teri kaçınılmaz olarak arkaya itiliyor. Halbuki Türkiye'nin Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında mesleki eğitimin ehemmiyeti çok önemli bir hal alıyor. Nedir o? 250 milyar dolar civarında dış ihracatı olan bir ülkenin, ana taşıyıcı unsurlarından bir tanesi şüphesiz mesleki eğitime yapmış olduğu yatırımlar ve mesleki eğitimdeki vizyon ve kalkış noktalarıdır” dedi.
“O OKULLARI HAYATA GEÇİRECEĞİZ”
Sözlerine devam eden Şamlıoğlu, şu ifadelere yer verdi; “Sabah akşam mesleki eğitimle ilgili okullar açsak, sabah akşam atölyeler, laboratuvarlar da yapsak bu atölyeler ve laboratuvarlar maalesef birkaç yıl sonra eskiyor. Bu vesile ile Milli Eğitim Bakanlığı açısından baktık ve gördük ki sabah akşam bu işi yapsanız da olmuyor. Bir insanın tek başına yapacağı şeyler değil, hep birlikte yapabiliriz. Bu kapsamda başta organize sanayi bölgeleri içerisinde işletmelerimizi okul olarak görelim. Belli yeterlilikleri olan işletmelerimizin içerisinde okul açacağız. Biz buna sektör içi okul diyoruz. Yani öğretmen arkadaşlarımız o işletmenin içerisinde olacak, öğrencilerimiz sektör ile birlikte hem teorik eğitimlerini alacaklar hem de üretimin içerisinde olacaklar. Eğitim ile üretimi iç içe geçireceğiz. Buradan sektörden, sanayicilerimizden, girişimcilerimizden de şöyle bir beklentimiz var; onlara emanet ettiğimiz bizim gözümüzün nuru çocuklarımızın elbette hukuklarını muhafaza etmeleri, daha iyi ortamlarda çocuklarımızın daha iyi eğitim alması için onların çocuklarımızı burs ile desteklemelerini ve daha sonra nitelikli istihdam etmelerini arzu edeceğiz. Yani dört yıl boyunca çocuklarımızı sektör içerisinde işverenlerle birlikte yetiştirmiş olunacak ve aynı zamanda da dört yıl sonra çocuklarımız kendi alanların da aynı işletmelerinde yine nitelikli bir şekilde istihdam oluşturacak. İşte o vakit istihdamı da gören genç kardeşlerimizin mesleki eğitimi daha fazla tercih ettiğini göreceğiz. Biz çocuklarımızı ara eleman ya da aranan eleman gibi kavramlarla tanımlamıyoruz. Bunu da kullanmıyoruz. Çünkü bizim çocuklarımız hem kanun gereği hem de bu ülkenin hayalleri itibari ile bir girişimci olarak yetişecek. Yine üniversitelerimizin destekleriyle, ön lisans programlarıyla, kurduğumuz ilişkilerle tekniker olarak yetişecekler. Bu çocuklarımız yarın işteki o tecrübeleri ile gidip kendi iş yerlerini açacaklar ve işveren haline gelecekler. Meslek erbabı haline gelip bu ülkenin kutlu yürüyüşüne hizmet edeceklerdir. Kimsenin şüphesi olmasın. Bu hususta topyekün kalkınmayı murat edeceğiz. Bundan dolayı çocuklarımızı mesleki eğitimde aldıkları eğitim alanında istihdamını son derece önemsiyoruz. Maalesef burada iyi bir planlamalar yapamadığımız için çocuklarımız örneğin dört yıl tornada, makinede yetişiyorlar ama daha sonra çocuklarımıza bakıyoruz taksici, kuryeci olmuş. Bu meslekler de saygın meslekler ama sonuç itibari ile mesleki eğitimde ben bu çocuğu tornacı olarak yetiştirdim. Onun birkaç net ile yükseköğretimde, farklı bir lisans programında kaybetmek istemiyoruz. Bunu da açıkça belirtmek istiyorum. Bu çocukların o yeterliliklerini gerekiyorsa bazı yeterlilikleri aşağı çekelim, orta öğretim düzeyinde çözüp iş gücü olarak imkan haline getirelim. Hakkari'de de, İstanbul'da da, Antalya'da da, Artvin'de de aynı ruh ile hayata geçirip Türkiye'nin ekonomik büyümesine, iş gücüne, gençlerin alın teriyle, helal paralarıyla yeni bir sistematiği hayat formasyonu olarak da ortaya koyup bütün dünyanın belki anlatacağı yeni bir projeyi hayata geçireceğiz. Kısa vadede, orta vadede ve uzun vadede yapacaklarımız var. Bu algıyı olguyu çevireceğiz ve millet olarak inşallah sadece kendi topraklarımızda değil başka ülkelerde ve coğrafyalarda yani tüm insanların hayrına mesleki eğitimdeki imkanlarımızı öne çıkartacağız. Bunun için gayret gösteriyoruz” dedi.
Programda bir konuşma yapan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, “El becerisi ve yetenekleri çok iyi olan bir ilimiz burası. Burada hassas işleri, hassas mekaniği, yazılımı çok iyi becerecek genç bir insan kaynağı var. Biz de bununla ilgili şirketler kurduk. Mesela elektronik sayaç yapılabiliyor. Bunun dışında tekne üretimi gibi, kompozit malzemeler, aktif karbon, fındık kabuğundan elde edilen katma değeri yüksek ürünler üretilebiliyor. Daha evvelden de silah sanayinin önemli merkezlerinden birisiydi burası. Hassas işçilik ve mekanikleri çok iyi yapabilecek kabiliyetli, çok yetenekli ustalarımız var. Bunları değerlendirerek buradan yepyeni bir kümeleşmeye gidebiliriz. Bununla ilgili olarak da ara eleman noktasında büyük bir kabiliyet var. İnsan yönetimi için muhteşem bir potansiyelimiz var” şeklinde konuştu. Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Levent Karlıbel ise, “Dev bir yarış var dünyada. İş gücünü ortaya çıkarmak, onları sanayicimizin hizmetine sunmak da sizlerin görevi ve bunu çok önemsiyoruz. Bu yüzden bu toplantı bizler için çok değerli. Bizler, Ticaret Odasının üyeleri ya da yöneticileri olarak sizlere zemin hazırlamakla mükellefiz. Ama iş dünyasına da bu kaliteli iş gücünü sizler sunacaksınız. Bunu özlemle bekliyoruz. En büyük ihtiyacımız bu çünkü. İyi ki geldiniz. Sizden çok şey bekliyoruz. Ordu’ya pozitif ayrım da bekliyoruz” diye konuştu.
Ali Karagöz yaptığı sunumda, “Malumunuz dünya çok çetin bir rekabet ortamında. Bu rekabet içerisinde Türkiye’mizde kendi yerini almak için var gücüyle çalışıyor. Rekabeti kiminle yapacağız? Yetişmiş iş gücüyle yapacağız. Ülke genelinde 3.434 mesleki okulumuz, 1 milyon 600 binin üzerinde öğrencimizle faaliyet gösteriyoruz. Okullarımızdan alınan kalfalık, ustalık ve teknisyen unvanı öğrencilerimize kanunlarla verilmiş unvanlar dolayısıyla mezunlarımızın hepsinin iş hayatına geçtiklerinde kendilerine tanımlanmış bir konumları, bir unvanları vardır. Ordu’da eğitime arz konusunda çok iyiyiz yani okulların bulunması konusunda. Ordu’da en fazla öğrenci olan ilk on alan sağlık hizmetleri alanı, en az öğrenci alan alanımız ise tarım. Ordu’da Mesleki Teknik Ortaöğretim Kurumlarından mezun sayısı geçen yıla göre artmış durumda. Bu da Ordu’da Mesleki Teknik Eğitimlerine bir teveccühün olduğunu ve bunun da mezun durumuna yansıdığını gösteriyor. Tabi bu istihdam oranlarına nasıl yansıyor? Mezun sayısı çok kıymetli fakat bu mezun olanlarımız hakikaten eğitim aldıkları alanlarda mı istihdam ediyorlar yoksa başka alanlarda mı istihdam ediliyorlar. Biz bunu çok önemsiyoruz” dedi. Programın sonunda bir değerlendirmede bulunan Vali Muammer Erol, “Güzellik emekle, emek de samimiyetle ortaya çıkıyor, fedakârlıkla ortaya çıkıyor. Milli Eğitim Bakanlığımızın böyle bir yolda gayreti olduğunu görmekten bizler de ziyadesiyle memnunuz. Ordu’muza düşecek pay için şimdiden teşekkür etmek isteriz. Güzel bir toplantı oldu. İnşallah sonuçlarını da takip ediyor olacağız” diye konuştu. Ordu Ticaret ve Sanayi Odası'nda gerçekleştirilen toplantıya; Ordu Valisi Muammer Erol, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ali Karagöz, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Fethullah Güner ile iş ve sektör temsilcileri katılım gösterdi.
Haber: Emrah Gemicioğlu