Son günlerde sıkça gündeme gelen Çin kestanesi ile ilgili uzmanlar uyarıyor. Kış aylarında sıkça tüketilen kestane ile ilgili çıkan haberler vatandaşları tedirgin ediyor. ‘Çin kestanesi zehirli mi? sorusu da merak edilen konulardan birisi oldu. Yerli kestanelerden ayırt edilmesi zor olan ve insan sağlığına zararlı olduğu tespit edilen Çin kestaneleri için bazı şehirlerde denetimler başladı. Altınordu’da kestane satan Aydın Günday ile konu hakkında konuştuk. Kestane alırken iyice bakın diyen Aydın, sözlerine şöyle devam etti; “Şu an tezgahlarda Bursa ve Aydın illerinden gelen kestanelerimiz var ve hepsi yerli ve gerçek kestaneler. Ama piyasada Çin’den getirilen sahte kestaneler de var. Kestane alırken çok dikkatli olun. Çin kestaneleri hayvan yemi yapılan ve insanların yememesi gereken bir şey. Çin kestanesi yassı değil yuvarlak oluyor. Ayrıca çok büyük ve parlak oluyor. Normal kestaneden farklı görünüyor yani. Kesinlikle yenmiyor ve piştiği zaman köpürüyor. Dediğim gibi kestane alırken dikkat etmek gerekiyor. Tanıdığınız ve bildiğiniz kişilerden alış veriş yapın” dedi.
ÇİN KESTANESİ NEDİR?
Çin kestanesi olarak da bilinen Castanea mollissima, Fagaceae ailesinin bir üyesi ve Çin, Tayvan ve Kore'ye özgü bir kestane türüdür. Hayvan yemi olarak tercih edilen Çin kestanesi, hayvan yemi olarak kullanılan ve insan tüketimi için uygun olmayan bir üründür. Bu bitkinin meyveleri, hem büyük boyutları hem de içerisinde barındırdığı tohumları ile bilinir. Çin kestaneleri, yerli kestanelere kıyasla daha uygun fiyattan satışa sunulur. Çin kestanelerini ayırt etmenin bir diğer hususu da kestanenin kokusudur. Bu kestanelerde pişirince de farklı etkiler görülür. Tadı yok gibidir, pişince kabuğundan ayrılmaz ve beyaz beyaz köpürdüğü de olur. Çin kestanesi meyvelerinde yer alan hemaglutinin adlı madde, insan sağlığı üzerinde toksik etkiler yaratabilir. Kanın pıhtılaşma sürecini zorlaştıran Çin kestanesi, baş dönmesine, mide bulantısına, kusmaya ve ishale kadar çeşitli belirtilere yol açabilir ve kesinlikle tüketilmemesi gerekir.
Haber: Emrah Gemicioğlu