Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'dan daha önce 6 toplu sözleşme yapıldığını ve bunlardan 4'ünde uzlaştıklarını ikisinde uzlaşma sağlanamadığını hatırlatarak bu toplu sözleşmede uzlaşıya zemin hazırlayacak bir teklif beklediklerini belirtti. 4 milyonu bulan kamu görevlisi, 2 milyon 300 bini aşan memur emeklisi olduğunu ifade eden Yalçın, “Bu kitlenin tamamı toplu sözleşmeden etkileniyor. İşimiz kolay değil, en iyisini yapmak için uğraşıyoruz. Toplu sözleşme memurları, memur kapsamı içerisinde memur sözleşmesinin katsayı çarpanları üzerinden kitleyi ilgilendirdiği gibi memur emeklilerini de ilgilendiriyor” dedi.
Kamuoyunda kamu görevlisi sayısının fazla olduğuna yönelik eleştirilere değinen Yalçın, Türkiye’deki kamu görevlisi sayısının OECD ortalamasının altında olduğunu vurgulayarak “Türkiye'de memur sayısı fazla değil. Kamuoyunda 'memur sayısı fazla, devlet şişti' diye bakış açısı var. Bu doğru bilinen bir yanlış. Bu bakış açısı hakkaniyetli ve doğru bir bakış açısı değil. Bazen personel alımı konusunda ısrarlı cümleler kurarız. İdari personel ihtiyacı var deriz. Milli Eğitim'de okullardaki temizlik sorusu TYP üzerinden çözülüyor, işsizlik fonu üzerinden, geçici çözülüyor. Bence memur emeklisi sayısı da fazla değil” diye konuştu.
"Emeklide bir an önce iyileştirme şart"
Kamu görevlilerine verilen seyyanen zammın emeklilere uygulanmaması konusuna da değinen Yalçın, emeklilerin bu konuda beklentilerinin karşılanmadığını söyledi. Emeklilerde en düşük maaşın 9 bin 800 TL olduğunu aktaran Yalçın, “Bu rakamla nasıl ayakta kalacaksınız? Emeklilerde memurlar özellikle emekli olduklarında maaşları düşüyor. Emeklilerle ilgili bir an önce iyileştirmeye ihtiyaç var. Çalışırken eş, çocuk yardımı alırken emekli olunca onu alamıyor. Çalışırken aldığınız maaşın mutlaka yüzde 75-80'nini alabilmeniz lazım ki, iyi kötü ayakta kalabilesiniz. Bazı ödemeler emekliliğe yansımayacak şekilde verildi. Emekliler bundan dolayı zorlanıyor” şeklinde konuştu.
"Memurların 1650 TL alacağı var"
Kamu görevlilerine yapılan ilave ücret artışının eksik bırakıldığını da ifade eden Yalçın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “en düşük devlet memuru maaşı 22 bin lira olacak” sözünü hatırlatarak en düşük maaşın 20 bin lira civarında kaldığını söyledi. Yalçın, en düşük devlet memuru maaşının ortalama memur ile karıştırıldığını ifade ederek Toplu Sözleşme’ye 1650 liralık bir artış sözüyle başlanması gerektiğini söyledi. Yalçın, “En düşük maaş derken hizmetli maaşı ve bekar maaşı ifade edilir. Burada evli, eşi çalışmayan, çocuk yardımı, eş yardımı alan üzerinden hesaplandığı için 22 bin lira olarak ifade ediliyor. 1650 TL memurlar olarak alacağımız var. Önce bu söz yerine getirilmeli. En düşük maaşın 22 bin TL'ye denkleştirmesi konusuyla başlayacağız. Bunu yüzdelik olarak mı, seyyanen mi önce bunu konuşmamız lazım diyeceğiz. Biz şu anki enflasyonist ortamda 1. yıl üçer aylık olsun, memurun kaybı olmasın. Yani dolaylı olarak eşel mobil sistemi bu. Bu açıdan ilk defa 3'er aylık için 1. yılı istiyoruz. 2. yılını ise 6 aylık istiyoruz. İlave olarak 10'ar puan refah payı istedik. Toplamda yüzde 70'lik birinci yıla. Enflasyon yüksek çıktığında, aldığınız rakamlı geçtiğinde alım gücü düşüyor. 2024'te 3'er aylık dönemler itibariyle yüzde 70, 6'şar aylık dönemler itibariyle yüzde 40” diye konuştu.
"Enflasyonda iyileştirme yapmak zam değil"
Enflasyon oranında yapılan artışların yetersiz olduğunu söyleyen Yalçın, “Merkez Bankası enflasyona tahmini hedef koymuş. Merkez Bankası'nın hedefleri sadece 2010'da tutturmuş. Ondan sonrası tutmamış. Biz bu Ağustos ayında başlayacağız. 1 ayda sözleşmemizi bitireceğiz. Bu sözleşme 2024'ün 1 Ocak'ında başlayıp 2025'in 31 Aralık'ta bitecek. Bu kadar enflasyonist ortamda, bugünden yarına rakamların değiştiği ortamda bu sözleşmeyi yapalım, geleceği ilişkin tahmin üzerinden tutturalım. Ben de diyorum ki, Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi sadece 2010'da tutmuş. Onun haricinde hiçbirisi tutmamış. Bu sistematikte toplu sözleşmelerin elimizi zayıflattığını söylüyoruz. Merkez Bankası'nın tahmin edemediği rakamları bize tahmin et diyorsunuz. Ya eşel mobil sistemi ya da refah payı verilmelidir diyoruz. Enflasyon oranında iyileştirme yapmak asla zam değil; zam onun üzerinde olmalıdır diyoruz” dedi.
"Emeklide çocuk ve aile yardımı devam etmeli"
Emeklilerin yan haklarının verilerek maaş artışı sağlanması gerektiğini de sözlerine ekleyen Yalçın, “Emekliler boyutuyla verilen rakamın olduğu gibi yansıtılması gerekiyor. Aile ve çocuk yardımı emekli olunca kesiliyor. Onun için emeklilerde aile ve çocuk yardımın devam etmesini bu kez yine masaya getireceğiz. Bu tabloda emeklinin ayakta kalmasının mümkün olmadığını söylüyoruz. Cumhur İttifakı'nın bileşenleri de bunu ifade etti. Bunun gecikmeden bir an önce olması hakkaniyet gereğidir. Emeklilere verilen seyyanen iyileştirmenin yansıtılması gerekir. İleride emekli olacakların zarar görmemesi açısından aldığımız tüm ücretlerin emekli keseneğine yansıması lazımdır. Böylece emekli maaşları yüksek olabilecektir” diye konuştu.
Sosyal medyada da ilgiyle takip edilen programda kamu görevlilerinin en çok merak ettiğini konuların başında gelen kamu mühendisleriyle ilgili de konuşan Yalçın’ın konuşmasından öne çıkan kısımlar:
"Memur maaşları 30 binin altında olmaması gerekir"
Biz açlık ve yoksulluk sınırını önceden yayınlıyorduk. Burada işi bilimsel ölçeceksek Türkiye genelinde doneler alarak bilimsel sistematikle bunu yaparsınız. TÜİK burada sağlıklı veri kullanacak, herkesle paylaşacak. Bunun üzerinden siz de esinleneceksiniz. TÜİK 2022'den beri veri paylaşımını kesti. Ekonomik ve Sosyal Konsey toplanmalı ve bu veriler konseyde açık hale getirilmelidir. Bugün memurda 30 binin altına alan bir adamın hayatta kalma şansı yok. 30 binin altında olmaması gerekir. Kiraların bu kadar arttığı yerde. Memur nasıl ayakta kalabilecek? Bu ücretlerle bu saatten sonra ev ve araba alma şansı yok. 30 binin altında olmaması gerekir üstünde olması gerekir.
"Yüksek kiralar nedeniyle memurlar tayin iptali istiyor"
Önceden bir an önce tayin hakkı verilsin diye bakanlıklarla yaptığımız taleplerde bu konuya odaklanırdık. İnsanlar özellikle doğudan batıya, küçük illerden büyük illere geçiş istiyorlardı. Bu tersine döndü. Tayin iptal taleplerinin tümü karşılansın diye talepler başladı. Kişini tayini çıkmış, hevesle büyük şehire geliyor. İstanbul'da ev kiralama değil yanına yanaşmıyor. Dilekçe verip tayinin iptal edilmesini istiyor. Bu talepler bazı yerlerde kabul edildi. Milli Eğitim Bakanlığı'nda önemli oranda kabul edildi. Büyükşehir tazminatı diye uzun süredir kurduğumuz cümle vardı. Sahil şeridinde, turizm beldelerinde oradaki ev ve kira fiyatları ciddi yükseldiğini görüyoruz. Dolayısıyla orada da benzer talepleri var. İstanbul'dan şu an tayin isteyenler az değil. Ankara ve diğer büyükşehirlerde de öyle. Kira büyük sorun. Bu yüzden memurun kira konusunda omuzlanmasını istiyoruz.
“Kamu personel sisteminin revize edilmesi gerekiyor”
8 bin 77 TL seyyanen zammın emekli kamu görevlilerine de yansıtılmasını, Mühendis, şube müdürü, müdür, müdür yardımcısı, şef gibi birçok ünvandaki kamu personelinin özel hizmet tazminatı ve ek ödemeler dahil mali haklarının iyileştirilmesini, Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılarak Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmesini,Gelir Vergisinin %15'e sabitlenmesini, Görevde Yükselme ve Ünvan Değişikliği Sınavlarının 3 yılı aşmayacak şekilde periyodik olarak yapılmasını, Kadroya geçişte kapsam dışında kalan İHS li personelin kadroya geçirilmesini istiyoruz.”dedi.