OTSO Başkanı A. Levent Karlıbel, Meclis Başkanı Nejat Avcı ve yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri dün meclis salonunda toplanarak, depremde mağdur olanlar için neler yapabileceklerini masaya yatırdı. 52 konteyneri Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesine göndermek istediklerini belirten Karlıbel, şu an 32 konteynere ulaştıklarını ve verilecek desteklerle bu sayıyı 52’ye çıkarmak istediklerini söyledi.
“3 şehir yeniden kurulmak zorunda”
‘İçinde bulunduğumuz durum savaş halinde olan ülkelerden daha kötü. Ülkemizin yüzde 10'a yakını bu işten mağdur olmuş durumda’ diyen Karlıbel, şu ifadelere yer verdi: “Sömestr tatilini geçirmek için memleketlerine dönen çocuklar, aileleriyle beraber hayatlarını kaybettiler. Bir şehir plancısı olarak söylüyorum; deprem yaşanan şehirlerden en az 3 tanesi yeniden kurulmak zorunda. Bu sürecin nereye gideceği, kaç yıla uzayacağı meçhul. En kötü ihtimalle rehabilitasyon ve yenileme için 50 milyar dolar lazım. Ülke olarak bunu bir şekilde karşılayacağız. 3 ay sonra buralara seyyar marketler, postane, hastaneler açılabilir. Ama şuan buralarda barınma şansı sıfır. Ne kadar erken başlanırsa başlansın, tüm müteahhitlik hizmetleriyle yola çıkılsa bile görülen yolun uzun olduğu. Geçici çözümler arıyoruz. Yakın illerdeki boş evlere ve otellere yerleştirilmeleri ile devam edecek. Hiçbiri sürdürülebilir şeyler değil. O şehir dışında otelde bir aileyi uzun süre barındırmak, hem o aile hem de o firma için yaşanılabilir olmaktan çıkacak. Örneğin Antalya'da bir otele yerleştirirseniz, bir turizm sezonunu kapatmam zorunda kalacaksınız. O halde çözüm bu şekilde olmayacak. Bazen konteyner evlere bazen de yığma yapılarla daha büyük bir kent yapılaşmasına ihtiyaç var” dedi.
“Toplam 52 konteyner siparişi verdik”
Karlıbel: “İlk refleks olarak gıda ve battaniye ihtiyaçları gönderdik. Ancak ilk 48 saatte oradaki insanların asıl ihtiyacı enkazdan kurtarılmaktı. Daha çabuk hareket edilmeliydi. Tamam sorunları şimdi konuşmayalım. Bu şeye benziyor; yürürken ıslık çalabiliyor muyuz? Evet. Van, Elazığ depreminde konuşmadık, ancak artık konuşmalıyız. Bu iş bittiğinde bütün kurumların kendisine çeki düzen vermesi lazım. Bir şahsın yaptığı organizasyona yapılan yardım, devletin Kızılay'ına yapılan yardımın 10 katı. Bu güvensizlik, tahammül edilebilen bir şey değil. Yapacağımız yardım konusunda hem üyelerimizden hem de dışarıdan çok önemli bir teveccüh gördük. Halkımızda kampanyamıza katılmak istiyor. Biz bu refleksi gösterirken, önce oradaki insanların barınmasını sağlayalım istedik. Arkadaşlarımızla 20 konteyner için yola çıktık. Bu 20 konteynere bir hafta içinde ulaşacağımızı düşünüyordum. İkinci günden 20 konteyner kampanyamız doldu. O gün 52 konteyner siparişi verdik. Şuan 32 konteynere ulaştık. İnşallah 52'yi de geçer ve bunu Ordu'nun sorunu haline getiririz. Ordu’daki STK’ların da katılımıyla, bu işin başına bir organizatör vererek, devam ettirebiliriz” dedi.
“Bölgede küçük bir köy oluşturmak istiyoruz”
Konteynerlerle ilgili tüm detayları düşündüklerini belirten Karlıbel, şu ifadelere yer verdi: “Konteynerlerin içinde tuvaleti ve minik bir mutfağı var. Bunların içinde bağışlarla aldığımız yataklar ile nevresim takımları ve battaniyelerini koyuyoruz. Yine içerisine bağışlarla aldığımız halıları var. Bunları göndereceğiz. Konteynerlerden birini kreş olarak ayarlayacağız. Çünkü burada en büyük travmayı yaşayan çocuklar. Bir konteyneri de sağlık adına poliklinik gibi tasarlayalım ve kullanalım istiyoruz. Bizim amacımız 52 konteynerlik küçük bir köy oluşturmak. Burada 200-250 kişi konaklayacak. Bir de sürdürülebilir olacak. Artık Ordulular elinden geleni yapmaya devam edecek. Bize destek veren derneklerin yöneticileri ve üyeleri konteynerleri koyacağımız Gölbaşı ilçesine geçecekler. Orayla ilgili bize bilgi verecekler. Gölbaşı’nın çok genç bir belediye başkanı varmış. Bu da bir avantaj. Bu bize sürdürülebilir bir ufuk açabilir. Bu 52 konteyner kampanyamız yarın büyük, bir 52 konteyner daha göndeririz. Onu da başka bir ile ya da ilçeye koyabiliriz. Bunun artık ölçüsü yok. 20 bin konteyner olsa yine cevap verecek durumda değil. O yüzden işin boyutunu bilerek hareket edelim. Tüm kurşunlarımızı tek seferde atmayalım. Ben sizlere bir yaz tatili parasına insanları mutlu edeceğinizi ve ölene kadar bırakacak bir eseriniz olacağını söylemek istiyorum. Biz bu konteynerlerin üzerine OTSO’nun küçük bir logosunu koyacağız. Aynı zamanda bağış yapanın da ismi bir yerde yazacak. Orada yeni bir şehirleşme yapılırsa, belki yaptığımız bu köy, o yerin eko köyü olur. Belki çocuklar ya da yaşlılar için kullanılır. Orada ilelebet yaşar. İki tane tırımız bugün geliyor. Onlar konuşlandıktan sonra bizde oraya gideceğiz. Doğru yerde konuşlanmasınız istiyoruz. Şu an 32 konteynere ulaştık. Çok kısa sürede 52 konteynere ulaşacağız. Hepinizden karınca kararınca destek bekliyoruz” dedi.