BU İŞİ FINDIK ÜRETİCİLERİ ÇÖZECEK
Emek Partisi Ordu İl Örgütü basın açıklamasını Altınordu İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Yasin Uzun yaptı. Uzun, “Fındık fiyatı konusunda tartışmalar devam ederken üreticilerin mağduriyetini giderecek adım atılmıyor. Tarım ve gıda şirketleri ve tekelleri ucuza fındık almanın hesabını yapıyorlar. Filler tepişiyor çimenler eziliyor. Uygulanan fındık politikaları konusunda yıllardır yaşanacakları anlattık. Söylediklerimiz gerçekleşti. Yani her yıl üretici köylü mağdur edildi. Çözüm önerilerini anlattık. Anlatmaya da devam ediyoruz. Artık konuşma zamanı değil. Üreticilerin birlikteliğini sağlayarak ürününe sahip çıkma günü.” dedi.
“Günah keçisi arıyorlar”
Uzun, fındık fiyatı tartışmalarının yanlışlığını vurgulayarak, “Fındıkta yaşanan sorunların kaynağı sanki yalnızca Ferrero imiş gibi yapay bir tartışma başlatıldı. Ferrero’nun savunulacak bir yanı yok. Kapitalist bir tekel ve fındık üreticilerinin ürününü, emeğini sömürüyor. Ağlayıp sızlanan şirketler fındığa daha fazla fiyat vererek Ferrero’yu sıkıştırmak ve üreticileri memnun etmek yerine daha ucuza nasıl almanın hesabını yapıyorlar. Bu tartışmaların üretici köylüye yararı yok. Ferero’yu eleştiren tarım ve gıda şirketleri, iktidar ve muhalefet partileri nedense fındığı serbest piyasada en az TMO’nun fiyatının üzerinde olması gerektiğini savunamıyorlar. Yani iktidar ve muhalefet, üretici köylüyü Ferrero’nun değil, yerli tarım ve gıda şirketlerinin sömürmesini istiyorlar. Farkları bu. Üretici mağdur olduktan sonra mağdur edenin kim ya da kimler olduğunun bir önemi yok. Bugünkü sıkıntının yaşanacağını, fındıkta tarım ve gıda tekellerinin egemen olacağını, sözleşmeli tarıma geçişin başlatılacağını her yıl anlattık. Çözümün üretici köylülerinin ürünleri hakkında söz sahibi olabileceği yasa değişiklikleriyle olacağını da vurguladık. Ancak iktidarlar tarım ve gıda tekellerinin çıkarına göre yasal düzenlemeler yaptığı için üretici köylüler mağdur edildi. Dün, süpermarketler bakkalları yok etmişti; bugün de dev tarım ve gıda tekeli olan Ferrero da, fındık kırma fabrika sahiplerini yok etmek istiyor. Davul zurnayla yabancı sermayeyi davet edildi. Kamu işletmeleri özelleştirildi. Bankalardan tekstile, otomobilden ilaca kadar her şey yabancı sermayenin eline geçtiyse tarım alanında da aynı süreç yaşanıyor. Kapitalist soygun düzeni böyle işliyor. Bu nedenle şirketler ve tekeller üreticinin ürününün gerçek değerini tartışmıyor.” dedi.
“Sorumlu AKP iktidarı”
Fındık üreticilerini mağdur edenlerin çeşitli kesimler olduğunu vurgulayan Uzun, “Ülkeyi AKP yönettiğine göre tek sorumlu da AKP iktidardır. Yıllardır çıkarılan tarım yasalarıyla Ferrero ve diğer tekellerin piyasaya egemen olmasını sağlayan iktidara kimse söz etmiyor. TMO’nun tavan fiyatı olarak açıkladığı 52TL’den memnuniyetini dile getirenler şimdi hop kalkıp hop oturuyorlar. TMO’nun yeterli fındık almadığını ilkokul öğrencisi de biliyor. Piyasayı şirketlere ve tekellere bırakan iktidar değil mi? Piyasada daha güçlü olan kazanmıyor mu? Alıcılar tartışıyor ancak yine üreticiler dahil edilmiyor. Sonuçta fındık üreticilerini mağdur edenler, iktidar ve tüm fındık alıcıları. Bu gerçeği gizlemek için şirketler birbirini suçlayarak kendilerini aklayamazlar. Üretici köylünün ürünü üzerine üretici dışında herkes konuşuyor. Artık üretici konuşmalı, ürününe sahip çıkmalı. Örgütlenmekten, siyasi alanda yer almaktan başka seçenek yok. Tarımın yerli - yabancı tarım ve gıda tekellerinden kurtarmak için mücadele gerekiyor.
“Alivreciler ayağa kalksın!”
Tüm fındık alıcıların fındığı ucuza almaya çalıştığını belirten Uzun, alivre satışa dikkat çekti. “Fındığı ucuza almanın peşindeler. Ferrero bunu yapıyor. Soralım, alivre satış yapanlar kimler? Alivre satışı kaç TL’den yaptınız? Alivre satış, üreticinin aleyhine olduğunu herkes biliyor. Ferrero’yu günah keçisi ilan ederek kurtulamazsınız. Evet Ferrero fındık üreticilerinin emeğine ve ürününe çöküyor. Piyasayı belirleme gücü nedeniyle istediği gibi at oynatıyor. Peki diğer alıcılar neden fiyatı yükseltmiyor? İktidar neden yasa değişiklikleriyle Ferrero’yu ve diğer tekelleri durduramıyor? TMO veya Fiskobirlik aracılığıyla yalnızca sekizde biri değil, tüm fındıkları almanın planlanması yapılmıyor? Piyasayı Ferrero’ya bırakan yasaları çıkarın, ondan sonra da tek suçlu ilan edip kendinizi aklamaya çalışın; yok öyle dalavere!”
“Var mısınız yasaları değiştirmeye?”
Fındıkta yaşanan mağduriyetin bitmesi için öncelikle üreticilerin örgütlenmesinin zorunlu olduğunu belirten Uzun, yasa değişikliğinin birinci adım olması gerektiğini vurgulayarak, “Var mısınız, üreticileri mağdur eden yasaların değiştirmeye. Var mısınız, fındık fiyatını üreticilerin belirlemesini sağlayan yasa değişikliğine? Var mısınız, kooperatifler yasanını değiştirerek üreticilerin örgütlenmesini kolaylaştıracak yasa değişikliğine? Var mısınız, fındığın stratejik ürün kapsamına alınmasına? Var mısınız, devlet desteğinin şirketlere değil, üreticilere yapılmasını sağlayan yasa değişikliğine? Var mısınız, üreticileri perişan eden serbest piyasa kuralı ortadan kaldıracak yasa değişikliğine? Kimin üretici köylüden yana kimin tarım ve gıda tekellerinden yana olduğu ortaya çıksın. İktidar ve fındık tekelleri her yıl aynı oyunu oynuyorlar. Hırsız polis oyunuyla üreticiler mağdur ediliyor. Bu nedenle asıl olan üreticilerin örgütlenip ürünü hakkında söz sahibi olabilmesidir. Sorunlarının çözümünü başkalarından beklememeliler. Çözüm, üreticinin kendisidir. Ürününe ve emeğine sahip çıkıp örgütlenmesinden geçiyor. Emek Partisi olarak yıllardır bunu söylüyoruz. Üretici kendi gücünü bilerek hareket ederse sorun çözülür. Üreticiler seslerini yükseltmeli. Emek Partisi olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz, mücadelemize devam edeceğiz.” dedi.