Yalçın, “KİT’ler özelleştirildi. Hizmet alımı altında kamu hizmetleri şirketlere devredildi. Sermaye grupları kar edecek diye halkın kazanımları yok edildi. Hizmet yapıyoruz, diye övünüyorlar ancak yapılan hizmetlerin bedelini halktan alıyorlar. Yaşananlar ortada. Elektrikte sayaç okuma, kayıp kaçak parası bile halktan alınmaktadır. Elektriğin bu kadar pahalı oluş nedeninin özelleştirmeden kaynaklı olduğu bilinen bir gerçektir. Elektrik de kamulaştırılmalıdır. Sudan elektriğe, sağlıktan eğitime, ulaşımdan barınmaya kadar yaşamın vazgeçilmeleri üzerinde kazanç sağlanamaz. Kamu hizmeti halkın parasız ve ulaşılabilir hizmet demektir. Ne yazık ki, tüm kamu hizmetleri paralı hale getirildi. Halka hizmetin parasız ve ulaşılabilir olmasının yolu, demokratik halk iktidarıdır. ” dedi.
Emek Partisi Ordu Gölköy İlçe Başkanı Mehmet Uğur Yalçın, “Hastanelerde kuyruk yok, diyorlar. İnternetle, telefonla randevu alınamayan hastanelerde kuyruk olur mu?” diyerek halkın devlet hastanelerinde randevu alamamaları nedeniyle özel hastanelere gitmek zorunda bırakıldığını, hastanelerde ödenek verilmediğinde neredeyse ameliyatta kullanılan malzemelerin tümü hastalara aldırıldığını vurguladı. Eğitimde de aynı durumun yaşandığını belirten Yalçın, “Devlet okullarında velilerden alınan paralarla çark dönüyor. Devletin eğitime bütçede ayırdığı oran yeterli olmamaktadır. Demokratik, bilimsel, laik eğitimin için yapılması gerekenlerin aksine iktidar eğitimde karanlık tabloyu büyütmektedir.” dedi.
Belediye hizmetleri de paralı
Devletin yukardan aşağı kamu hizmetten uzaklaştığını vurgulayan Yalçın, “Özelleştirmelerle kamu hizmet veren kurumlar sermayeye peşkeş çekildi. Çıkarılan yasalarla yerel yönetimlerin hizmetleri de paralı hale getirildi. Belediye başkanları yol, kaldırım yaptıklarını, su hizmeti verdiklerini ballandırarak anlatıyorlar. Yol, kaldırım, su, temizlik gibi çalışmalar belediyelerin yapması gereken işlerin başında geliyor. Bu hizmetlerle övünülmez. Ayrıca belediye yaptığı yolun, kaldırımın parasını işyeri ve konut sahiplerinden almaktadır. İnsanların yaşam kaynağı sudan bile kar edilmekte, hizmetlerin parası faturalara yansıtılmaktadır. Çevre temizlik, bakım, katı atık bertaraf bedeli de suyu kullananlardan alınmaktadır. Su makbuzunu okuyan işçinin ücreti bile suyu kullananlardan alınmaktadır. Yani belediyeler tüm hizmetlerini para karşılığı yapmaktadır. Böylece genel yönetimler de yerel yönetimler de hizmetleri paralı hale getirerek, masrafları halkın sırtına yıkmaktalar. Elektrikten suya, sağlıktan eğitime, ulaşımdan barınmaya kadar hizmetler ücretsiz olmalı. Bu alanda yapılan özelleştirmeler yeniden kamulaştırılmalıdır. ” dedi.