KVH'DA FİZİKSEL AKTİVİTE ÇOK ÖNEMLİ

KVH’ya yakalanmış hastaların günlük yaşantısını ele aldığımızda ilk önce yanlış beslenme dikkatimizi çekmektedir diyen Ergözen, sözlerine şöyle devam etti; ''Doymuş yağ içeriği yüksek gıdaların hayatlarında büyük yer kapladığı görülmektedir. Karbonhidratın az tüketilmesi ile kolesterolün çok tüketilmesi de bunlara eklenebilir. KVH’da kişinin yaşadığı coğrafi kesimin de büyük etkisi vardır. Beslenme alışkanlıkları kanda bazı değerleri anormal derecede değiştirmektedir. Türkiye’de yapılan çalışmalar sonucunda bireylerin yüzde 9’unun kan kolesterolü, yüzde 17'sinin de kan trigiliserit düzeylerinin yüksek olduğu görülmüştür. Buna ek olarak yüksek dansiteli lipoprotein düzeylerinin düşük olduğu bulunmuştur. HDL’nin düşük oluşu KVH için bir risk etmenidir'' dedi. ''Sigarayı bırakın!'' Ergözen; ''Diyette kırmızı et, rafinerize gıda, doymuş yağ asitlerinin fazlalığı, kızartılmış gıdalar, uzun süre bekletilmiş yağlar ile hazırlanmış fastfood gıdaları, sucuk, pastırma, salam, sosis gibi besinlerin gün içerisinde sık tüketilmesi KVH’nin oluşmasına ve mevcut hastalığın tetiklenmesine neden olur. Bunun yanı sıra ülkemizde kullanım sıklığı nedeni ile sigaranın bırakılması büyük önem taşımaktadır. Sigara içmiyorsanız bile içilen ortamlarda bulunmanız da risk etmenidir. Sigaranın yanında düzenli bir şekilde alınan alkol,kalp atışlarınızı hızlandırarak damarlardaki kan akışını hızlandırır. Sonuç olarak kalp krizi riski tavan yapmış olacaktır. Sağlıklı beslenme ile KVH’ye yol açan DM, metabolik sendrom, obezite, dislipidemi ve HT gelişimi geciktirilebilir. Aşırı kalori ve tuz alımının önlenmesi,hayvansal yağların azaltılarak,bitkisel yağların kullanılması,taze sebze ve meyve,liften zengin yiyecekler ve balığın benimsenmesi,KVH riskini azaltacaktır. Fiziksel egzersiz, bir fiziksel aktivite şeklidir. Fiziksel sağlığa ulaşılması ya da mevcut sağlığın korunması için yapılan hareketler bütünüdür. Fiziksel aktivite KVH riskini %30-50 oranında azaltmaktadır. Düzenli fiziksel aktivite ile kilo alımı engellenerek,beden rahatlığı sağlanmaktadır. Fiziksel aktivitenin LDL kolesterolün düşürülmesinde de büyük etkisi vardır. Günlük atılan 10.000 adım kalp sağlığımızı koruyacaktır. Bu sayede HDL kolesterolü yükselecek,insülin direnci yıkılarak insüline duyarlılık artacaktır. Kan basıncı normal düzeylerine düşecek,endotele bağlı vazodilatasyon ve fibronilitik aktivite damar içindeki pıhtının çözünmesi artacaktır. KVH riskini azaltmada; fiziksel aktivitenin tipi,sıklığı,şiddeti ve süresi önemli olup,fiziksel aktiviteler haftada en az 3-4 gün düzenli olarak 45 dakika ve üzerinde tempolu yürüme,bisiklete binme, kardiyo çalışma, zumba, büyük kas gruplarının ardı sıra kasılıp gevşemesini sağlayan her türlü dinamik aerobik aktiviteyi kapsayacak şekilde olmalıdır. Ayrıca Amerikan Spor Hekimliğii ve Amerikan Kalp Cemiyeti tarafından 18-65 yaş arasındaki sağlıklı erişkinlerin hafta içi 5 gün 30 dakikalık orta yoğunlukta fiziksel aktivite yapmaları önerilmektedir'' dedi.  Haber: Emrah Gemicioğlu