İLHAM VEREN BİR YAŞAM HİKAYESİ

Altınordu’da yaşayan ve yaklaşık 25 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonucu belden aşağısı felç kalan Ahmet Çiçek, hayata küsmek yerine atölyesinde yaptığı ahşap eşyaları şehrin işlek caddelerinde satarak evinin geçimine katkı sağlıyor. Kazadan önce İstanbul’da bir yatak fabrikasında çalışan Çiçek, yaşadığı trafik kazasından sonra memleketi Ordu’ya döndü. “Trafik kazası geçirdikten sonra 3 yılım tedavi süreciyle geçti” diyen Çiçek, sözlerine şöyle devam etti; “Bütün tedavilere rağmen belden aşağım felçli kaldı. Ama bu durum benim hayattan kopmama sebep olmadı. Her şeye rağmem hayata sıkıca tutundum. Bu süreçte hobi amaçlı ahşap eşyalar yapmaya başladım. Zamanla kendimi iyice geliştirdim ve ortaya profesyonel işler çıkmaya başladı. Çevremdeki eş dost ve komşulardan, ‘Bu işi çok iyi yapıyorsun. Bu yaptığın eşyaları satabilirsin. Sana da ek gelir olur’ tavsiyeleri almaya başladım.  Ben de bunun üzerine yetkililerden izin alarak yaptığım ahşap eşyaları Altınordu sahilinde satmaya başladım. Daha sonra işlek caddelerde satmaya başladım. Uzun senelerdir bu eşyaları satıyorum. Genellikle kışları atölyemde çalışıyorum, yaz aylarında ise kış boyunca yaptığım şimşir kaşık, kepçe, oklava gibi ev eşyalarının yanı sıra süs eşyalarını da tezgahıma koyarak halkımızın beğenisine sunuyorum. İşimi severek yapıyorum” dedi.   “Boş oturmak yerine çalışıyorum”   Yaptığı işi hiçbir zaman para kazanmak için yapmağını ifade eden Çiçek, sözlerine şöyle devam etti; “Benim asıl amacım keyifli ve verimli zaman geçirmek. Zaten engelli maaşım da var. Ben bu ahşap ürünleri hazırlarken ve tezgahta satarken iyi zaman geçiriyorum. Bu sayede yeni insanlarla da tanışıyorum. Engellilerin sosyal hayata karışması çok önemli. Engelli olsun veya olmasın yalnızlık insanın doğasına ters, insan acısını da mutluluğunu da paylaşmak istiyor” dedi.   “Bu ürünler bana mutluluk veriyor”   “Emek harcayarak yaptığı ahşap ürünleri  hazırlamak terapi gibi, insan ruhuna çok iyi geliyor” diyen Çiçek, sözlerine şöyle devam etti; “Bu ahşaplarla uğraşırken kendinizi sadece yaptığunız eşyaya veriyorsunuz. Aklınızdaki bütün kaygılar, dertler ve korkular bir anda yok olup gidiyor. Ahşaba verdiğiniz şekil sonucu ortaya çıkan malzemeyi görünce de kendinizle gurur duyuyorsunuz. Herkese kesinlikle tavsiye ederim. Hem ruhsal, hem de fiziksel anlamda sağlığa çok iyi geliyor. Sıfırdan bir şeyler üretmek her insan için gurur verici bir şey. Herkese tavsiye ederim, mutlaka üretimin içerisinde olsunlar ve kendilerini bir işle veya hobiyle meşgul etsinler” dedi.   Özel Haber: Emrah Gemicioğlu