EMEP Ordu İl Başkanı Yasin Uzun AK Parti ve İyi Parti’den Ordu Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olan Hilmi Güler ve Enver Yılmaz için değerlendirme yaparak, “Dün ve bugünkü uygulamalar yarınki uygulamalarının belgesidir.” diyerek, “Adayların birbirinden farkları yok. Biri, OBB’nin kurucu başkanı. Görevden istifa ettirildi. Diğeri de aynı geleneğin bugünkü uygulayıcısı. Al birini, vur ötekine. Enver Yılmaz’ın projelerini Hilmi Güler devam ettiriyor. İkisi de Ordu’yu betonlaştırma ve denizi doldurma şampiyonları.” dedi.
Kayıkçı dövüşüyle halkı kandıramayacaklar
Uzun, yaptığı açıklamada Enver Yılmaz’ın ve Hilmi Güler’in aynı anlayışta olduklarını belirterek, “Ordu halkı Enver Yılmaz’ın yönetim biçimini de gördü. Bugün ormanı, dereleri kirleten çöp tesisinin mimarı Enver Yılmaz. Olmayacak yere bu tesisi inşa eden kendisi. Hilmi Güler de övünerek projeyi devam ettirdi. Şu an yaşananlar ortada. Ordu’da deniz dolgusunu başlatan Enver Yılmaz. Hem de ÇED ve diğer yasal sürece gerek görmeden deniz doldurdu. Mahkeme kararları bunu kanıtladı. Hilmi Güler projeyi devam ettirdi. Deniz dolgusuyla övündü. Mahkeme kararlarına uymadı, Enver Yılmaz meşhur “özel proje alanı” ile Kirazlimanı Mahallesi’ndeki yüksek katlı binaların mimarı. Durugöl’de olmayacak yere stadyum yaparak şehircilik anlayışının sıfır olduğunu gösterdi. Hilmi Güler boş durur mu? Enver Yılmaz’ın başlattığı Durugöl’deki “özel proje alanı” için şirket lehine imar değişikliği yaptı. Yetmedi ikisi de tüm sokak ve caddeleri cadde otopark yaptılar. Deli Dumrul örneği, her yerden para kazanmanın yolunu seçtiler. Sorun çözücü otopark projesini akıllarına bile getirmediler. Çünkü yaşanabilir şehir yerine beton sevicilikleriyle övündüler. Enver Yılmaz, Boztepe Çamlık alana ne olduğu belli olmayan ve tartışmalı yaptığı tesis mahkeme kararıyla kaldırıldı. Masraflar çöpe gitti. Botanik Park yok edildi. Milyonlar çöpe gitti. Enver Yılmaz da Hilmi Güler yönetimi “ben yaptım oldu” anlayışıyla hareket ederek halkın öncelikleri göz ardı edildi. Yani al birini, vur ötekine. Yok birbirlerinden farkları. Şimdi çıkmışlar birbirinin açıklarını dile getiriyorlar. Bunlar aynı tavanın balıkları, yok farkları.” dedi.
Halkçı belediyecilik
Parti olarak denetlenen, hesap veren belediyeciliği savunduklarını söyleyen Uzun, “Halkın önceliklerini gözeten, halkla birlikte karar alan ve denetlenen, hesap veren belediyeciliği savunuyoruz. Aynı tavanın balıkları olan bu iki aday Kent Konseylerini bile sakıncalı gördüler. Enver Yılmaz kurulmasını bile düşünmedi, Hilmi Güler ise, kendine bağlı edilgen bir Kent Konseyi kurdu ancak o da yok oldu. Kent Konseyini bile kurmayanlardan demokratiklik, açıklık; halk için belediyeciliği beklemek hayal olur, kendimizi kandırmış oluruz. Parti olarak demokratik, halkçı belediyecilik ısrarımızı sürdüreceğiz” dedi.