GIDA FİYATLARI REKOR KIRDI, YOKSULLUK SINIRI 5 BİN TL’YE DAYANDI

Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yapmış olduğu 2021 Aralık ayına ait asgari geçim endeksi sonuçları açıklandı. Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre 729,54 TL, yüzde 7,03 oranında arttığını gösterdi diyen Okumuş; “Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre 222,06 TL yani yüzde 5,79 oranında yükseldi ve 3 bin 835,20 lira olarak hesaplandı. Dört kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise Aralık ayında 3 bin 837,99 lira olarak tahmin edildi. Yapılan araştırmada, dört kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Aralık 2021 verilerine göre günlük 86,511 lira olduğu belirlendi. Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 2 bin 595,33 lira oldu. Aralık 2021 itibari ile ortalama 5 bin 212,37 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının yüzde 49,79’unu oluşturdu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde bin 242,66 lira olarak belirlenen kira gideri ise Aralık 2021 ortalama maaşının yüzde 23,84’üne denk gelmiştir. Buna göre bir memur, ortalama maaşının yüzde 73,63’ünü yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kaldı. Diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının yüzde 26,37’si kalmıştır. Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Aralık 2021 maaşından geriye yalnızca bin 374,50 TL kaldı” dedi.    “EK ZAM VE REFAH PAYI KONUSUNDA ISRARCIYIZ” Okumuş; “2021 yılını geride bıraktığımız şu günlerde ortaya çıkan yıllık yüzde 36,08 enflasyon kamu görevlileri ve emeklilerimizin belini bükmüştür. 2021 yılının ikinci yarısı için verilen yüzde 3’lük zammın hiçbir anlamı kalmadığı bu rakamlarla bir kez daha tescillenirken, hedeflenen değil gerçekleşen enflasyon üzerinden memura zam verilmesi talebimizin ne denli haklı olduğu ortadadır. Uzun zamandan beridir döviz kurlarında yaşanan artışın enflasyonu tetikleyeceğini ifade etmekteydik. Görülüyor ki, döviz kurundaki artış hayatımızın her alanında fiyatları doğrudan etkilemiş ve artan fiyatlar karşısında alım gücünde ciddi bir azalma yaşanmıştır. Ayrıca, bu enflasyon rakamlarına yılbaşı gecesi yapılan doğalgaz, elektrik, akaryakıt, vergi, harçlar ve ulaşıma gelen zamlar da dahil edilirse cebimize yansıyan gerçek enflasyonun yüzde 36,08’in kat be kat üzerinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Böyle bir durumda, memurlara ve emeklilere 6 ay için yapılacak olan yüzde 7,5 zammın kıymeti kalmamıştır. Ortaya çıkan yüzde 22’lik enflasyon farkını yeni bir zammış gibi göstermek doğru değildir. Enflasyon farkı memur ve emeklilerin 2021 yılında eriyen maaşlarının geç kalmış ve yetersiz bir telafisidir. Tekraren ifade ediyorum ki, enflasyon farkı bir zam değildir. Enflasyon farkı sıfır zam demektir. 2022 ve 2023 yılı zamlarının ekonomik gelişmeler karşısında yeniden belirlenmesi kaçınılmaz olmuştur. Bunu sağlamanın yolu memurlara ve emeklilere gerçek anlamda maaş artışı getirecek ek zam ve refah payı talebimizin hayat bulmasından geçmektedir” dedi.