Zengin; “Bilindiği gibi geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmeleri sonucuna göre ocak ayında kamu görevlileri ve emeklilere 2024 yılının ilk 6 ayı için %15 zam yapılmıştı. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamına göre daha yılın ikinci ayında enflasyon rakamları %11,53’e ulaştı ve memur ve emeklilerimize yapılan maaş artışından geriye yalnızca %3,47 kaldı. Memur ve emekliler bir sonraki zam dönemi olan temmuz ayına kadar elinde kalan %3,47’lik artışla geçinmek zorunda kalacak ama her ay artış gösteren enflasyon karşısında maaşları erimeye devam edecek. Bu hızla gitmesi durumunda ilk çeyrek tamamlanmadan, 2024’ün ilk yarısı için verilen zammın tamamı enflasyon karşısında eriyecek ve memur ve emeklilerin alım gücü düşmeye başlayacak.  TCMB’nin 2024 yılına ilişkin enflasyon tahmini %36 ancak memur ve emeklilere yapılması öngörülen toplam artış, %15+10; kümülatif %26,5. Bu da maaşların yıl içinde resmi rakamlara göre bile %10 eriyeceğini gösteriyor.  Memur maaşlarına yapılan artışlar, enflasyon hedefinin bile gerisinde kalıyor. Memur emeklileri çalışırken aldıkları maaşın yarısını bile alamıyor, çalışma hayatı ile emeklilik hayatı arasındaki bağ tamamen kopmuş durumda. Toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda kararlaştırılan maaş artışları memur ve emeklilere enflasyon kadar artışı bile öngörmüyor. Her ekonomik zorlukta memur ve emeklinin alım gücünün biraz daha azaldığını görüyoruz. Ramazan ayına yaklaşmış bulunmaktayız. Önümüzdeki ay, Ramazan nedeniyle özellikle gıda fiyatlarında yüksek artışların görüleceği bir dönem olacak. Bu maaşlarla bilhassa emeklilerimizin mübarek Ramazan ayında iftar ve sahur sofralarının geleneksel zenginliği içinde, mutlu ve huzurlu bir ay geçirmesi imkânsız hale gelmiştir. Böyle bir ücret politikası daha fazla sürdürülemez. Türkiye Kamu-Sen olarak daima kamu çalışanlarına ve emeklilerine piyasa gerçekleriyle örtüşen maaş zammı yapılması gerektiğini ifade ediyoruz.  Kamu görevlilerimizin alım gücünün yükseltilmesine yönelik olarak 2024 yılı için kamu alacaklarına uygulanan yeniden değerleme oranı olan %58’den az olmamak üzere bir artış yapılması ve buna ek olarak refah payı verilmesinin zorunlu olduğunu vurguluyoruz. Memur emeklilerinin yaşadığı ekonomik sorunların giderilmesi için ise ocak ayı itibarı ile 12 bin 54 TL’ye yükselen ancak emeklilere verilmeyen ilave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmasının zorunlu olduğunu bir kere daha ifade ediyoruz. Önümüzdeki döneme ilişkin ekonomik beklentiler dikkate alındığında zor bir dönemin eşiğinde olduğumuz görülüyor. Bu dönemde memur ve emekli maaşlarındaki erimenin mutlak surette durdurulması gerekmektedir. Piyasa gerçek- leri, memur ve emeklilerimizin maaşlarının yeniden değerlendirilmesinin zorunlu olduğunu ortaya koymaktadır. Yetkililerimizin memur ve emeklilerimizin bu haklı taleplerine sessiz kalmayacağına ve ilave ek ödemenin emekli maaşına eklenmesi, kamu çalışanlarına refah payını da içeren bir artış yapılması ve enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılması gibi konuları mutlaka değerlendireceğine inanıyoruz" dedi.