FINDIĞA VERDİĞİ ZARAR HEMEN BELLİ OLMUYOR

Bahçelerdeki yabani ve yabancı otların ürün kalitesini olumsuz etkilediği ve verimi düşürdüğü biliniyor. Konuyla ilgili önemli açıklamalar yapan TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan; ''Bir böceğin verdiği ya da külleme gibi bir hastalığın verdiği zararı gözle görürüz ama yabancı otların verdiği zarar hemen gözle görülmüyor. Hasat döneminde anlıyorsunuz bu zararı. Özetle, bahçede yabancı ot fazlaysa verim kayıpları oluşturuyor. En doğrusu motorlu sırt tırpanlarıyla en az iki defa mücadele etmek olacaktır. İlk mücadele yöntemi olarak her zaman motorlu tırpanı öneriyoruz. Çünkü bu çevreye daha az zarar veriyor. Biz üreticilerimize her fırsatta ilk önce motorlu tırpanla mücadele etmelerini söylüyoruz. Çünkü bakımsız bahçelerde hava nemliliği fazla olur, bahçe rahat hava alamaz, verdiğiniz gübreden de yabancı otlar istifade eder, fındığın ihtiyaç duyduğu her şeye ortak olurlar. Yani yabancı otların temizliği oldukça önemli. Yine bahçelerdeki yabancı otlanmayı azaltmada yanmış yani fermente olmuş hayvan gübresi kullanmak ve bitkiler tohum bağlamadan mücadele etmek de son derece önemli'' ifadelerini kullandı.    “Kimyasal mücadele en son çare”   ‘Kimyasal mücadeleyi ise üreticilerimize en son çare olarak tavsiye ediyoruz’ diyen Soydan, şu ifadelere yer verdi; ''Bu mücadelede dikkat edilmesi gereken konulara mutlaka uyulması gerekiyor. Atomizer yerine sırt pülverizatörü yani mekanik veya otomatik olanlar kullanılmalıdır ve yelpaze tipi meme ile uygulanmalıdır. Atılan ilacın bütün bahçeye değil de sadece yabancı otlara uygulanması gerekiyor. Dozunu da çok iyi ayarlamak gerekiyor. İlaç atarken hava şartları; yağışlı ve rüzgarlı olmamalı, ılık bir hava olmalı. Yabancı otlar çok uzamışsa eğer ilaç atsanız bile çok fayda etmez. Su miktarının da çok iyi ayarlanması gerekiyor. İlaçların kullanma tariflerine harfi harfine uyulması gerekiyor. 'Tavsiye edilen dozdan daha fazla kullanırsam daha çok fayda eder' diye düşünmek son derece yanlış. Yüksek dozda atılan ilacın çevreye verdiği zarar da aynı oranda artar. Üreticilerimiz bu konuda çok bilinçli davranmalıdır'' dedi.    ''Ürünümüze sahip çıkmalıyız''   Fındık üretiminin dünyada yüzde 75'ini biz yapıyoruz’ diyen Soydan; ''Ülkemizin sadece fındıktan milyarlarca dolar döviz girdisi var. Bu sebepten fındık bizim milli ürünümüzdür. Bu nedenle fındığa öncelikle biz üretici olarak sahip çıkmalıyız. Fındık bahçelerinde yapılan temizlik çalışmalarıyla bahçenin nefes alması sağlanıyor ve bu fındık ürünü için oldukça önemli'' dedi.   Özel Haber: Emrah Gemicioğlu