Tayfun Karataş'ın açıklaması şöyle; Herkesin malumu olduğu üzere yakın dönemde ilçemizin ve bölgemizin en çok öne çıkan sorunlarından birisi bölgemizde aktif olarak devam eden siyanürle altın arama çalışmaları. Zaman zaman bizler de konuyla ilgili fikirlerimizi, endişe ve çekincelerimizi kamuoyu ile paylaştık. Konu gündemdeki yerini koruduğu gibi maalesef bölgemizde bu faaliyeti gösteren firmaların kapasitelerini arttırıp ÇED raporlarını yenileyerek ve maden sahalarını genişleterek faaliyetlerine yoğun şekilde devam etmek niyetinde olduklarını üzülerek takip ediyoruz. Bizler ilçemize yapılan / yapılacak olan herhangi bir yatırımın değerini çok iyi biliyor, bunların sayısını ve insanımıza olumlu katkısını arttırmak adına yıllardır tüm mesaimizi vakfediyoruz. Topraklarımızın, madenlerimizin öneminin de elbette farkındayız. Madenlerimizin doğru şekilde işlenerek doğal zenginliklerimizin bölge ve ülke ekonomisine kazandırılmasının ne kadar önemli olduğunu da yaşayarak görüyoruz. Bölgemizde ülke rezervinin büyük bir kısmının bulunduğu bentonit madeni, bu madeni çıkarıp işlemek ve nihai bir ürüne dönüştürerek ekonomik değer yaratmak isteyen yatırımcılarımızın bu alandaki yatırımları ve bu yatırımların insanımıza, bölgemize olumlu dönüşü, Fatsa’mızdan çıkan dünya markalarının başarısı herkesin malumu. Fakat yeraltı zenginliklerimizi işlerken ve ekonomiye kazandırmaya çalışırken insan hayatını ve doğal yaşamı tehdit eden etkiler bırakmak kesinlikle kabul edilemez bir yaklaşımdır. Nihayetinde elde edilen kazanım ne olursa olsun insan hayatından, çocuklarımıza sağlıklı bir yaşam adına miras bırakacağımız doğamızdan önemli değildir. Bizler bu topraklarda yaşayan insanlar olarak kazanımı ne olursa olsun geleceğimizi ve sağlığımızı etkileyecek girişimlerden endişeleniyoruz. Altın madenlerinde halihazırda siyanürle yapılan çalışmalar ise başarısını ve katkısını gururla anlattığımız bentonit madenlerindeki çalışmalar gibi değildir ve hem bugünümüzü hem geleceğimizi birçok farklı açıdan olumsuz olarak etkilediği ve etkilemeye devam edeceği açıkça görülmektedir. Uluslararası piyasalarda bölgemizden ihraç edilen fındık ürününün yakın zamanda topraklarımızda devam eden siyanürlü çalışmalar nedeniyle ilgili firmalar tarafından incelemeye alındığı gerçeği siyanürle altın arama çalışmalarının bölgemize ne kadar büyük yan etkilerinin olacağının net örneklerinden sadece biridir. Gerekli tedbirleri bölge halkı ve karar mercileri olarak almamamız halinde geri dönüşü çok zor hasarlarla karşılaşacağımız ortadayken bu konuda net bir tavır oluşturmamak sadece bizlerin değil çocuklarımızın geleceğini de ne yazık ki olumsuz etkileyecektir. Sağlığımız yerinde olduğu sürece, üretebilir, çalışabilir ekonomik değerler yaratabiliriz. Ama para uğruna sağlığımızı kaybedersek kazanacağımız para ile sağlığımızı geri almak mümkün olmayacaktır. Ekonomik kazanımı ne olursa olsun geleceğimizi ipotek altına alacak girişimlerden en nihayetinde zararlı çıkacağımız aşikardır. Konunun hassasiyetle değerlendirilmesi, sadece günü kurtarmak adına değil, gelecekteki etkileri de göz önünde bulundurularak çalışma yapılması ve alınacak olası tedbirlerle ilgili irade göstermek konusunda her zaman olduğu gibi elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu ve tüm ilgililerin de bu ortak iradeye sahip çıkmaları gerektiği hususunu bir kez daha önemle vurguluyor, kamuoyunun bilgisine saygılarımla arz ediyorum.” Dedi.