Her yıl 5 Haziran’da farklı bir başlıkla kutlanan ‘Dünya Çevre Günü’nün bu yılki teması ‘Hepimizin Bir Dünyası Var’ olarak belirlendi. Bu kapsamda Öztürk, çevre ve hava kirliliğin önlenmesi için alınması gereken tedbirlere değindi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Öztürk, şu ifadelere yer verdi; ''Öncelikle yerleşim planlamasında, rüzgarın şehir içinde akışını engelleyecek yapılaşma düzenine engel olunmalıdır. Sanayi tesisleri ile yerleşim alanları arasında belirli mesafe bırakacak imar düzenlemeleri yapılmalı, kent içindeki sanayi tesisi ve imalathanelerin kent yerleşimi dışına taşınması için altyapı çalışmaları yapılmalıdır. Taş ocakları, kırma eleme tesisleri, mermer atölyeleri ve benzeri toz oluşumu riski yüksek tesislerin yerleşim alanları dışına taşınması sağlanmalıdır. Fırın, fırınlı lokanta ve benzer yerlerin yerleşim alanı içinde yer alması gereken işyerlerinin uygun yakıt, baca ve filtre sistemine sahip olup olmadıkları düzenli olarak denetlenmelidir'' dedi.
''Toplu ulaşım araçlarının kullanımı yaygınlaştırılmalıdır''
Şehir içinde en yoğun ulaşım akımının olduğu güzergahlar için en verimli toplu taşıma araçları tercih edilmelidir diyen Öztürk, ''Şehir içinde, kent sakinlerinin güvenli bir şekilde kullanabileceği bisiklet yolları yaygınlaştırılmalı. Yürüme mesafesindeki yerlere yürüyerek ya da bisikletle ulaşım tercih edilmelidir. Şehrin sakinlerinin tasarruflu enerji tüketim ürünlerini kullanması için bilgilendirme çalışması yapılmalı ve bu ürünlerin kullanımı teşvik edilmelidir. Kent içinde orman alanlarının ve yeşil alanların yaygınlaştırılması sağlanmalıdır. Toplam enerji tüketiminde fosil yakıt kullanımı miktarı azaltılmalıdır. İlimizde ısınma amaçlı kullanılan enerji kaynağının 2/3'ünü kömür oluşturmaktadır. lsınma amaçlı kullanılan yakıt türleri içinde kömürün oranını düşürmek ve daha temiz bir yakıt türü olan doğalgazın kullanımını yaygınlaştırmak için tedbirler ve teşvikler uygulanmalıdır'' dedi.
''Kaçak tesislerin çalışmasına izin verilmemelidir''
Emisyon içerikli çevre izni için başvuran tüm tesislerin, yönetmelik doğrultusunda emisyon kaynakları ölçülerek atmosfere yayım standartlarını sağlayıp sağlamadıklarını kontrol edilmelidir diyen Öztürk, ''Atmosfere yayım standartlarını sağlayamayan tesislerin teknolojilerini, yakma sistemlerini ve yakıtlarını kontrol edilmeli, tüm bu önlemlerle standardı sağlayamayan tesisler için filtre önlemleri aldırılmalıdır. Yerleşim alanları içinde bulunan fırın, fırınlı lokantaların baca yükseklikleri ve filtreleri için standart belirlenmeli ve yapılan denetimlerde bu standartları sağlayıp sağlamadığı kontrol edilmelidir'' dedi.
''Egzoz denetimleri daha yoğun yapılmalıdır''
Sözlerine devam eden Öztürk, “Şehir içinde ve ilçelerde, hareket halindeki araçlarda egzoz denetimleri yapılarak, araçların egzoz emisyon belgeleri bulunup bulunmadığı kontrol edilmeli, izinli veya izinsiz olsalar dahi emisyon değerlerinin uygun olup olmadığı kontrol edilmelidir. Yakıt olarak kaçak mazot, kaçak biyodizel ve kaçak yağ kullanma olasılığı yüksek olan otobüs, minibüs, dolmuş ve servis araçlarının egzoz emisyon ölçümlerine öncelik verilmeli'' ifadelerine yer verdi.
Özel Haber: Emrah Gemicioğlu