Yeni asgari ücretle birlikte çiftçilerin tarım Bağ-Kur primlerinin de yükseleceğini belirten Soydan, sözlerine şöyle devam etti, "Maalesef çiftçilerimizin bu yüksek rakamları ödemesine imkan yoktur. Borcu bulunmayan çiftçilere verilen 5 puanlık hazine desteği göz önünde bulundurulsa bile çiftçilerimizin ödeyeceği tarım Bağ-Kur primleri giderek yükseliyor. Çiftçilerimiz işçi ve memurla aynı statüde değildir. İşvereni olmadığı için belirlenen primin tamamını kendisi ödemek zorundadır. Çiftçinin zaten 2023 yılında tarım Bağ-Kur primini ödemesi bir hayli zorlaştı, 2024’te daha da zor olacaktır. Çiftçilerimizin bu rakamları ödemesine imkan yoktur. Eğer müdahale edilmezse 2024 yılı prim oranlarındaki artış nedeniyle tarımda kayıt dışılık artacak, çiftçilerimiz sosyal güvenlik hakkından mahrum kalacaktır" ifadelerine yer verdi.
''Prim gün sayısı 15 güne indirilmeli''
TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Soydan, devletin sosyal güvenlikte çiftçiyi desteklemesinin gerektiğini ifade ederek, "Tarım Bağ-Kur sigortası prim gün sayısı, 2008 yılında olduğu gibi 15 güne indirilmelidir. Çiftçilerimizin içinde bulunduğu durum düşünüldüğünde bu bile çok yüksektir. Ayrıca çiftçilerimizin tarım Bağ-Kur primlerine uygulanan yüzde 5 oranındaki Hazine teşvik indirimi de enflasyon oranına göre yükseltilmelidir" dedi.
''Psikolojik yıpranma payı verilmeli''
Çiftçilerin çalıştığı fiziksel ortamların zorluğu yanında zirai don, kuraklık, afet, ürünün para etmemesi gibi çeşitli kaygı ve korkularla sürekli karşı karşıya olduğuna da dikkati çeken Soydan, çiftçilere fiziksel yıpranmanın yanında psikolojik yıpranma payı verilmesini de istedi. Soydan, "Çalışma şartlarının zorluğu dikkate alınarak, bütün çiftçilerimize çalıştıkları her yıl için 90 gün yani 4 yılda 1 yıl hesabıyla yıpranma payı ilave edilmelidir" ifadelerine yer verdi.
Haber: Emrah Gemicioğlu