Ordu’da vatandaşlara seslenen İmamoğlu, şu ifadelere yer verdi; “İstanbul'daki Ordulu hemşehrilerimden size selam getirdim. Ben geldim ben, evladınız geldi. Sizleri çok seviyorum. Biz bu meydanda sizlerle beraber dertleştik. 2019’da tam şu köşede akşam vakti karanlık bir halde yine böyle coşkulu bir kalabalıkla, ne yazık ki demokrasiye darbe vuran, ne yazık ki sandıkta kazanılmış bir seçime bertaraf etmeye çalışan bir avuç insan İstanbul seçimini iptal ettiğinde bu meydanda sizinle dertleştik, bana moral verdiniz. Bana güç verdiniz. Umut oldunuz. Kardeşinizi yalnız bırakmadınız. Evladınızın yanında oldunuz. Sevgili hemşehrilerim. Benim güzel memleketimin insanları. Bu cennet vatanın evlatları. Bugün yine bir aradayız. Çok güzel bir baharı karşılamak için bir aradayız. Gücünü bilen, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ahlakıdır. Genel Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun selamını getirdim.
4 yıldır İstanbul'da görev yapıyorum. Allah şahittir ki her yerde şunu söyledim. Allah'ım beni aileme mahcup etme, Allah'ım beni doğduğum topraklara, Karadenizlilere mahcup etme. Allah'ım beni 86 milyon insanıma mahcup etme. Görevini iyi yapan insan olmak, insanını mutlu eden, 16 milyon insana eşit davranan, adil olan insanlara iyi davranan benim arkamda bir tablo vardır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Tokat'ı ziyaretinde bir köylüyü dinlerken çekilmiş bir fotoğrafı. Öyle bir dertlenerek insanına bakıyor ki, insanların ızdırap çektikleri 1930 yılında dünyada ekonomik buhran varken köyündeki sıkıntıları anlatırken gözünün içine bakarak gözüyle konuşarak, kalpten dinleyerek o bakış var ya işte o bakışla 16 milyon insanı dinlemeye gayret eden bir yönetici olmaya çalıştık. Fırça atar gibi değil. Suratı asık, kavga eder gibi değil, çocuğu, kadını, öğrenciyi, doktoru, genci, işçisi, emekçiyi üniversite hocasını fırçalayarak değil, kavga ederek, onu kötüleyerek değil moral vererek, sırtını sıvazlayarak olur. İyi yönetici devletin gücünü vatandaşa gösteren yönetici değildir, devletin şefkatini, devletin edebini, devletin kucaklayıcı ruhunu herkese gösteren iyi yöneticidir. Doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi yok. Vatanın her köşesindeki insanı ayırt etmeden insanına hizmet eden erdemli yönetici gibi davranan iyi insan olmaktır iyi yönetici. Biz işte bunu başardık, başaracağız. Devletin her kurumundan partizanlığı söküp atacağız” dedi.
“Mülakatı iptal etmek yeni mi aklınıza geldi”
İmamoğlu; “Erdoğan ne demiş, gençlere seslenmiş. Demiş ki artık işe girişlerden mülakat yok. Yani hangi haksızlıkları yaptınız, hukuksuzlukları yaptınız. Hangi insanların, milyonlarca vatandaşın hakkını yediniz de 21 yıldır değil de bugün aklınıza geldi mülakatı iptal etmek. 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu mülakat kalkacak dediğinde o da kalkacak diyor. Peki 21 yıldır mülakatla istediğini alan istediğini almayan, hakkını hukukunu koruyan kim. Kimin yakınısın? Kimin akrabasısın? Diye sorana mı inanacaksınız? Kılıçdaroğlu'na mı?” dedi.
“Kimse Ordu’yu ve ükeyi terk etmeyecek”
İmamoğlu; “Doktora diyor ki istersen git kardeşim. Gence diyor ki, genç kızlarımıza diyor ki istersen sen de git diyor. Biz de diyoruz ki benim memleketimin gençleri o güzel kızlarımız, oğullarımız, hayallerini Ordu'da kuracak. Ordu’yu terk etmeyecek. Ordu’dan vazgeçmeyecek” dedi.
“Ordu’nun kişi başı geliri ülke ortalamasının altında”
İmamoğlu; “Sevgili hemşehrilerim. Ordu bir cennet parçası. Ordu’nun tarımı var. Ordunun dünya güzeli coğrafyası var. Denizi var, balığı var, iyi insanı var, yürekten insanı var. Peki ben size bir şey söyleyeyim mi? Ordu'nun kişi başı geliri neredeyse Türkiye ortalamasının yarısı. Yakışıyor mu bu? Yakışmaz. Biz sadece insanlarımızı değil memleketin her köşesini eşitlemeye geliyoruz. Büyük bir kalkınma sürecini harekete geçireceğiz. Karadeniz'in ayağa kalkması lazım ki memleket ayağa kalksın. Memleketin her köşesini kendi varlıklarıyla, değerleriyle güçlendireceğiz ki memleket güçlensin. O bakımdan memleketin gençlerinin önünü açacağız. Gençlerimizi özgür alanlar sağlayacağız. Az önce buraya girerken depremzede olduğunu söyleyen daha önce de karşılaştığımız bir gencimiz beni selamladı. ‘Ben depremzede olarak Ordu'dayım. Ordulular bana kucak açtı. Teşekkür ediyorum’ dedi. Biliyorum ki şu an memleketimin her köşesinde insanlarımız depremde her şeyini kaybetmiş insanlarımıza sahip çıkıyor” dedi.
“Oy için temel atıyorlar”
İmamoğlu; “Bakınız, benim kıymetli hemşerilerim. 11 şehirde yoğun bir deprem yaşadık. On binlerce insanımızı kaybettik. Onları geri getiremeyeceğiz. Ve biz orada hayatını kaybeden, varını yoğunu kaybeden insanlarımıza borçlarımızı ödeyeceğiz. 86 milyon insan olarak hem onları bütün insanlarımızla eşitleyeceğiz, hem de bundan sonra hep birlikte ayağa kalkacağız. Ama bakın şunu söyleyeyim. 21 yıldır bu ülkeyi yöneteceksiniz. Şehirleri güçlendirmeyeceksiniz, şehirleri bir dönüşüm, güçlendirme, yaşamı kuvvetlendirme olarak düşünmeyeceksiniz. Şehirleri sadece rant kapısı olarak göreceksiniz. Ondan sonra oy devşirmek için seçime birkaç hafta kala sözüm ona temeller atacaksınız. 2 ayda sanki bir anda şehir kuracaksınız. 20-25 yıllık hatalarınızın üstünü kapatmaya çalışacaksınız. Ama biz soracağız. Deprem olduktan sonra 48 saat neredeydiniz diye soracağız, deprem olduktan sonra insanların birbirine ulaşmanın en ihtiyaç olduğu anda erişimi kapatıp insanların birbirine ulaşımını kim engelledi? Hukuken hesabını soracağız. Bakın o şehirleri bugünün aklı ayağa kaldıramaz ama o şehirleri biz ayağa kaldıracağız. O şehirleri biz yenileyeceğiz
şehirlerin eksiklerini biz gidereceğiz. Güçlü bir ittifakımız var. Bu ittifak milletin ittifakı. Bu ittifakın kazanma gücünü en iyi ben biliyorum. Genel Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve onunla birlikte yola çıktığında nasıl kazanabileceğini bildiğim İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'in ve Mansur Yavaş’ın da size selamlarını getirdim. Biz yerel yönetimleri nasıl kazandığımızı ve Türkiye'ye nasıl nefes aldırdığımızı biliyoruz. Şimdi aynı birliktelik ile yola çıktık” dedi.
“Memleketin bütün sorunlarını biliyoruz”
İmamoğlu; “Şu anda ülkemizde yaşanan yoksulluğu biliyoruz. Bakın yine geçen hafta diyorlar ki malum ekonomik zorluklardan dolayı erişilebilir fiyatlarla vatandaşımıza dönük çalışmalar yapacağız. Eti bile vatandaşımız artık rüyasında görüyor. Sevgili hemşehrilerim işte bu ittifaka elbette güç katacaksınız” dedi.
“14 Mayıs Türkiye için büyük bir dönüm noktası olacak”
İmamoğlu; “O gün Türkiye için yeni bir başlangıç olacak. Ardından devleti hızla toparlayacağız. Devletimizi yeniden kurallar ve kurumlar devleti yapacağız. Devlet yönetiminin her kademesi hesap verecek hesap. Devlet idaresinin her işi ve işlemini denetlenebilir kılacağız. Çünkü devletin her kurumu sizin, Orduluların ve Türkiye'nin her kuruşu sizin. Kamu idaresi, israftan uzaklaşarak, israfı yok edeceğiz. Gösterişten şatafattan tümüyle uzaklaşacağız. Milletimizin yeniden ve özgürce konuşabildiği bir yüzyıl olacak, ifade özgürlüğünün önünü açacağız. Gençlerimiz konuşacak. Gençlerimiz duygularını dile getirecek, gençlerimiz ne diyecek biliyor musunuz ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım’ Demokrasiyi, dünya ölçeğini en üst seviyelere çıkaracağız, milletimizin sesi olan meclisimizi güçlendireceğiz. Yeniden bu ülkenin en yüksek siyasi iradesi egemenlik kayıtsız şartsız milletindir yazan Atatürk'ün kurduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi olacak. Adalet sistemimiz korkulan değil, güven duyulan, adalet sistemimiz itimat edilen, tarafsız, bağımsız, insanlarımıza hakkı, hukuku, adaleti dağıtan, kuralların ve kanunların herkese ama herkese iktidara yakın insanlara değil herkese eşit şekilde uygulandığı bir Türkiye inşa edeceğiz. Adamına göre suç. Adamına göre hak, adamına göre, makama göre uygulamalara son vereceğiz” dedi.
“Türk lirasının en büyük parası neredeyse yarım kilo et bile alamıyor”
İmamoğlu; “İşte biz Türk lirasına itibar ve göreceksiniz istikrar kazandıracağız. Bu memleketin kişi başı gelirini yukarılara çıkaracağız. Çiftçilerimizin borçlandığı değil, borçlarının faizlerinin ödendiği bir dönemi vaat ediyoruz” dedi.
“Fındık en az 4 dolar olacak”
İmamoğlu; “Ordu, fındığın dünya markası. Fındık denince akla Ordu gelir, Giresun gelir. Dünya markası fındığın tarladan en az 4 dolara alındığı bir dönemi başlatacağız. Her konuda destek olacağız çiftçimize. Tarımdan sanayiye, üretime ve katma değeri yüksek ürünlerin olduğu bir dönemi başlatacağız. Türkiye'de gıda ucuzlayacak. Memleketimizin alım gücü de yükselecek. Ay-yıldızlı pasaportumuzu tek yönlü gidiş bileti olmaktan kurtaracağız” dedi.
Haber: Emrah Gemicioğlu