ORDU’NUN LOKOMOTİF İŞLETMELERİ

Ordu'da ilerlemiş yaşına rağmen başarılı bir şekilde ticaretle uğraşan Ahmet Karamanoğlu ile Afiş Gazetesi'ne özel samimi bir röportaj gerçekleştirdik

Öncelikle Ahmet Karamanoğlu kimdir? Kaç yaşındadır? Nerelidir?  Ahmet Karamanoğlu: “15 Aralık 1934 yılında Perşembe'nin Efirli Köyünde doğdum. İlk tahsilimi Efirli Köyünde tamamladım. Daha sonra babam çok tutucu bir insan olduğu için beni Kur'an-ı Kerim kursuna verdi. Kur'an-ı Kerim'i ezberledim ve hafız oldum. Ama içimde her zaman ticaret yapma isteği vardı. Ama babam kente gitmemi ve ticaretle uğraşmamı istemiyordu. Bir imam olmamı istiyordu'' dedi. Ticaretle uğraşmasaydınız eğer ne iş yapardınız? Ahmet Karamanoğlu: ''Aslında inşaat mühendisi olmak istiyordum ama babam buna müsaade etmedi. Gençlik dönemimde uzun yıllar köy imamlığı yaptım. 1962 yılında 28 yaşımdayken ticarete atıldım. Ticaret yapma isteği bende doğuştan vardı zaten. Ama ticarete atıldıktan sonra imamlık yapmayı hemen bırakmadım. 1950-1970 yılları arasında imamlık yapmayı sürdürdüm. 1970'ten sonra tamamen ticaretle uğraşmaya başladım'' dedi. Sizce ticaretin altın kuralı nedir?  Ahmet Karamanoğlu: ''Peygamber Efendimiz 'Aldatan bizden değildir' der. Ben de ticaret hayatım boyunca bunu hiç unutmadım ve buna göre çalıştım. Kimseye kazık atmadım, kimseye yukardan bakmadım. Hiç kimseyi aldatmadım, kandırmadım. Böyle olunca insanlar zaten sizinle iş yapıyor. Karşılıklı güven çok önemli. 1992 yılında Ordu'da ilk 10 girerek vergi rekortmeni oldum. Bu bana her zaman onur ve gurur veriyor'' dedi. Sizin için 1 lirayı bile bırakmaz,  müşteriden o parayı ister diyorlar bu doğru mudur? Ahmet Karamanoğlu: ''Ben kimseyle rekabet etmiyorum. Yani falancı şöyle satıyormuş ben de böyle satayım gibi bir düşüncem hiç olmadı. Aldığım malın üzerine her zaman 1-2 lira beni kurtaracak kadar bir fiyat koydum. Örneğin, vatandaş benden 100 liralık bir mal aldı ama 1 lirayı vermedi 99 lira verdi diyelim. O malı o kişiye vermem. Çünkü o 1 lira benim kârım. Bazen 1 lirayı bile istiyorsun diye bana kızanlar da oluyor ama yine benden mal alıyor. Çünkü kendim yiyemeyeceğim bir şeyi başkasına satmam. Benim mallarım sağlıklı ve temizdir'' dedi.  Sizden sonra bu işleri yürütecek biri var mı? Ahmet Karamanoğlu: ''Torunuma bu işi öğretmeye çalışıyorum. Gördüğüm kadarıyla işini severek yapıyor. Bu da ona başarıyı getirir. Tahsilli olması onun için büyük bir avantaj. Benden sonra da bu işi başarılı bir şekilde yürüteceğini düşünüyorum. Ama para kazanmaya başladığı zaman bazı insanlar hemen değişiyor. Aslında değişmemesi lazım. Çok zengin biri olabilirsin, her şeyin olabilir ama ne olursa olsun değişmeyeceksin'' dedi.    Röportaj: Emrah Karakuş