“Ekonomiyi felakete sürüklüyorlar”

Cumhuriyet Halk Partisi Ordu İl Başkanı Avukat Atila Şahin, “Türkiye’deki önemli kurumların varlık fonuna devredilmesine çok sert tepki gösterdi

    Şahin, “Türkiye Cumhuriyet’i ekonomisi dün bir Ekonomik Saray Darbesi ile sarsıldı. Türkiye Cumhuriyet’inin on yıllar boyunca alın teriyle, emek emek, milyonların ortak gayretiyle biriktirdiği, var ettiği kamu kurumları ve mali düzeni bir kararla altüstü edildi. Saray’ın danışmanlarına teslim edildi. Keyiflerine göre kullansınlar diye” dedi. “Paralel hazine  kuruyorlar”     Ülkedeki önemli kurumların varlık fonuna devrine tepki gösteren CHP il Başkanı Atila Şahin, şöyle konuştu “Dün Ziraat Bankası, Türkiye Petrolleri, PTT, BOTAŞ, Borsa İstanbul, Türksat, Türk Telekom’un Hazine hisseleri, Eti Maden, Çaykur adı varlık fonu kendisi bir Saray İpotek Fonu olan paralel hazineye aktarıldı. Daha önce paralel devlet kurup tüm ülkeye 15 Temmuz darbe girişimini yaşatanlar bu sefer de paralel hazine kuruyor ve zaten zor durumda olan Türkiye ekonomisini felakete sürüklüyorlar. Peki, bu Varlık Fonu denen Saray’ın İpotek Fonu nedir? Varlık fonu olması için Türkiye’nin varlığı olması gerekir. Bu gibi varlık fonu kurmuş olan ülkeler petrol geliri olan, başka emtia ürünlerinin sahibi olduğu için para fazlası olan, geliri çok yüksek olduğu için vatandaşı tasarruf eden ve bunları emeklilik sistemlerine aktarmış ve kaynak fazlası olan ülkelerde olur. Türkiye’nin böyle bir varlığı yok: petrol geliri yok, emtia geliri yok, emeklilik sisteminde gani gani kaynağı yok. Borcu var bilakis. Petrol ithal etmek zorunda kalıyor. Türkiye’nin net uluslararası pozisyonu eksi 352,4 milyar dolar. Yani Türkiye hepimiz toplam dış aleme 352 milyar dolar borçluyuz. Bir fona aktarılacak varlığımız yok.Bu koşullarda kurulan bir fon ancak kendi üzerine yaptıracağı kamu kurumlarını ipotek ederek, yani teminat göstererek borç isteyebilir. Yani bu bir varlık fonu değil bu bir borçlanma fonu. Daha da acısı ülkenin kurumlarını, devletini, ortak kaynaklarını ipotek ettirerek ne için kullanılacağı belli olmayan borçlar toplaması.” “Batık projelere  son bir kaynak  aktaracaklar”     Varlık fonu adı altına bir aile şirketinin kurulduğunu kaydeden Şahin, şöyle devam etti, “Babadan kalma evi ipotek ettirip, hayali yatırımlarla batıran evlat gibi, Cumhuriyetin emek emek inşa ettiği halkın mallarını ipotek edip, yandaşlara, batık projelere son bir kaynak aktaracaklar.  Adına Varlık Fonu dedikleri kanunla bir aile şirketi kuruldu. Bir Saray şirketi kuruldu, başına da Saray danışmanları getirildi.  Halkın malı, ülkenin geliri bütçeden çıkarılarak bu Saray şirketine devrediliyor. Peki, bu Saray şirketi ne yapacak? Halkın parasını, ülkenin bütçesini istediği batık projeye aktaracak. Batık yandaşlara kaynak sağlayacak. Yandaş sermaye gruplarına para aktaracak. İstediği gibi şirket kuracak, milletin parasıyla istediği riski alacak, mesela isterse havuz medyasını fonlayacak, isterse yandaş holdingin inşaat projesini. Üstelik bu ballı aile şirketi vergi de ödemeyecek! Kendisine devredilen varlıkları gerek görürse istediği gibi peşkeş çekecek. . Yani, halktan alıp yandaşa veren çürümüş rant ekonomisi derinleşecek. Peki, bunun sonucu ne olacak? Yiye, yiye, sata sata beş kuruş bırakmayıp, en sonunda evi ipotek ettirip, hanımın bileziklerini bozduranın başına ne gelirse, altın bileziklerini bozduran Türkiye’nin başına da aynısı gelecek.  Bütçenin en önemli gelir kalemleri paralel hazineye devredildiği için ya bütçe açık verecek, ya yeni vergiler gelecek. Yani yandaşı besleyen aile şirketinin yükünü yine kendi malı, kendi varlığı elden giden halk ödeyecek. Sadece 2016 yılında dün devredilen bu kurumlar bütçeye 5 milyar TL katkı yaptı, gelir sağladı. Şimdi soruyoruz, bütçeden bir günde eksiltilen bu 5 milyar TL’nin kaybını nasıl telafi edeceksiniz? Yeni vergi gelecek, otoyollar zamlanacak, cezalar artacak, harçlar artacak, yani bunu vatandaşa, 80 milyona hepimize ödetecek. Ya da bırakacak bütçe ve ekonomi çökecek. Hazinenin yanına paralel hazine, bütçenin yanına aile şirketi ortak edilince mali disiplin de yok olacak. Türkiye ekonomisi 90’ların krizlerine geri döndürülme riskiyle karşı karşıya kalacak. Türkiye bu hikayeyi daha önce yaşadı, bu yapılanlar Türkiye ekonomisinin çeyrek yüzyıl geriye götürülmesi demek. Ne uğruna? Saray’ın fonu uğruna. Saray uğruna. Ayrıca bu fon denetimden de kaçırılıyor. Sayıştay denetleyemeyecek. Yani gelirlerini kurumlara el koyarak açıkça gösteriyor, ama bu gelirle ne yapılacağının hiçbir denetimi yok. Düne kadar Ziraat Bankamız BDDK ve Sayıştay denetimindeydi. Bugün artık denetimsiz bırakıldı Bu fon sadece Sayıştay denetiminden muaf değil. Sermaye piyasaları, kamu ihale, devlet memurları mavzuatına tabi değil. İşte şimdi bu denetimsiz fona 5 milyar gelir yaratan kamu kurumları aktarıldı. Bir de Savunma Sanayi Destekleme Fonu’ndan (SSDF) 3 milyar TL aktarıldı, üstelik de bu 3 milyarın 3 ay sonra geri ödeneceği iddia ediliyor. Niye 3 ay? 3 ay sonar ne değişecek? Bu 3 ayda bu parayı acil neye kullanmanız gerekiyor? Daha da önemlisi sınır ötesinde çarpışan Mehmetçiklerimiz varken, savunma ihtiyacı açıkken, niye şimdi siz Savunma Sanayi Destekleme Fonundan 3 milyar alıkoyuyorsunuz? Halka ait gelirleri bütçe dışına taşıyarak yandaş sermayeye denetimsiz bir biçimde kaynak aktarmayı hedefleyen bu fonu Varlık Fonu değil Saray’ın İpotek Fonu ismi işte tüm bu sebeplerle daha uygun. 200 milyar TL değerine ulaşacağı söylenen bu Fon öyle anlaşılıyor ki göre bu kurumlar da yetmeyecek, sıra İşsizlik Fonu’na, BES’e gelecek. Bir kez daha uyarıyoruz – çekin elinizi çalışanın cebinden! 6,5 milyon işsizin geleceğinden, emek emek çalışıp zar zor tasarruf eden 6 milyon asgari ücretlinin üzerinden çekin elinizi. Hatırlarsanız biz ‘deniz bitti’ demiştik. Kendileri de ‘tulumbaya su lazım’ demişti. İşte şimdi bugüne dek Cumhuriyetin bütün kurumlarını satarak gelenler, artık satacak birşey kalmayınca ‘tulumbaya su koymak için’, doymak bilmeyen yandaşlarını doyurmak için ülkenin gelirini ipotek ettiriyorlar. Tulumbanın suyu milletten gelecek ama suyun başını yine yandaşlar tutacak!” “Türkiye bu düzene hayır diyecek”     Referandumda Türkiye’nin bu düzene hayır diyeceğine inancının tam olduğuna vurgu yapan Şahin, “Yandaş tulumbasına su yaptıkları, ipotek ettirdikleri bu halkın ve bu Cumhuriyetin son kalan göz bebekleri. Türkiye’nin altın bilezikleri: Bir tanesi, Osmanlı’dan kalan, genç Cumhuriyetin emek emek var ettiği, Türk tarımına ve çiftçisine 154 yıldır hizmet eden Ziraat Bankası. Dün itibariyle yandaşlar rahat talan etsin diye paralel hazineye aktarıldı. Bir diğeri, 177 yıldır Türkiye’nin mektubunu taşıyan, Osmanlı mirası, Cumhuriyet çocuğu PTT. Dün itibariyle yandaşlar rahat talan etsin diye paralel hazineye aktarıldı  Türkiye’nin milli petrol arama şirketimiz, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) artık kimsenin haberi olmadan elden çıkarılabilir konumda. Bu devrettiğiniz, yok ettiğiniz kurumlar sizin batırdığınız geminin malları muamelesi göremezler. Çünkü onlar Cumhuriyet’in eserleri, hep beraber kurduk, hepimizin annesi babası kurdu. Dün alınan karar ekonomide açık bir çaresizliğin tezahürü, bir iflas beyanıdır.  Bu kaynakları nereye aktaracaksınız? Yurtdışına mı çıkartılacak bu kaynaklar? Piyasada manipülasyona mı yarayacak? Referanduma kadar yama mı yapacaksınız? Yoksa paralel devlet mi kuruyorsunuz bu devletin üzerine? Ancak AKP ne yaparsa yapsın, yandaş düzenini kurtaramayacaktır. Ancak Türkiye bu düzene artık hayır diyecek ve yandaş düzenini yıkacaktır. Kimse merak etmesin Türkiye bu günleri aşacak, biz aşacağız. Cumhuriyeti yeniden kazanacak, cumhuriyet ekonomisini yeniden inşa edeceğiz” dedi. Haber:Vedat MERAL