Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

BU TAKVİMLER UNUTULMAZ !

Gündem 21.09.2018 - 08:52, Güncelleme: 26.04.2022 - 15:44 1727+ kez okundu.
 

BU TAKVİMLER UNUTULMAZ !

Eski zamanlarda hava durumunu, tahmin raporlarını şimdiki gibi internetten ya da meteoroloji haberlerinden değil de asırların tecrübesiyle halk takvimine yani en bilindik ismi ile Kocakarı Takvimine göre yapılıyordu
Atalarımızın uzun yılların vermiş olduğu tecrübeleriyle bu halk takvimine göre işe koyulduklarını, yolculuğa çıktıklarını kısacası gündelik hayatlarını bu takvime göre ayarladıklarını öğrenince bu sayılı ve belli günlerin önemini daha da iyi anlıyoruz. Her yörede olduğu gibi Ordu’da da halk, bölgesinde görülen iklimin kendilerine kazandırdığı bazı deneyimlere sahip. Eskiden Ordu’da yaşayanlar hayatlarını buna göre planlarlardı. Yağmurun, karın, soğuğun, fırtınanın gibi ne zaman ve nasıl geleceğine edindikleri deneyimler sayesinde cevap bulurlardı. Bir kuşun sonbaharda ''çın çın'' şeklinle ötmesini yöre halkı kışın sert geçeceği yolunda bir işaret olarak yorumlanırdı. Kuşların ''çıp çöp'' benzeri bir sesle ötmeleri bir yağmurun yağacağına, ''de de'' benzeri bir sesle ötmeleri ise güneş açacağına işaret olarak kabul edilirdi. Gökyüzünde yıldızların uzun zaman seyrek olması o yıl kıtlık yaşanacağı şeklinde bir işaret olarak kabul edilirdi. Rüyada koyun görmek kar yağacağı, inek görmek sağanak, yağmur, yağacağı yolunda işaretler olarak kabul edilirdi. Kedilerin sırtlarını ateşe çevirmeleri yağmur yağacağı, koyunların ve keçilerin doruk (çam ağacı) pürü (yaprakları) yemesi kar yağacağı yolunda işaret olarak kabul edilirdi. Hayvan yaprağa fazla sararsa kışın fazla ve ağır geçeceğine inanılırdı. Ay ve Güneş tutulmasında, yüksek bir yere çıkılarak, tava ve kazandiplerine vurularak, ses çıkarılırdı. Bu şekilde güneşin ve ayın tutulmadan kurtulacağına inanılırdı.   İŞTE KOCAKARI TAKVİMİ AYLARI: Gücük Ayı (Şubat): Ocak sonra gelen gücük ayı kışın en soğuk aylarından biridir ve fırtınalarla tanınırdı. Cemre: Gücük ayının dördünde havaya, on birinde de suya, 18 de toprağa cemre düşer. Yörede cemreye cemile denilmektedir. Cemre havanın, suyun ve toprağın kıştan çıkıp ısınması, hayatın bahara merhaba denmesidir. Mart Ayı: Yörede mart, yılın ilk ayı olarak kabul edilir. Bu sebeple halk yılın ilk ayını küçük çaplı da olsa evinde eğlenceyle kutlanırdı. Mart Dokuzu/Kurt Kazanı: Martın dokuzuncu günü, kurt kızanı günüdür. Kurt, martın dokuzuncu günü kızan etmeğe (çiftleşmeye) başlardı. Kurtlar arasında bu durum martın 12. gününe kadar devam ederdi. Ayrıca bu ayın 9’unun iyi geçmesi, bütün ayın iyi geçeceğine işarettir. Sayış Günleri: Mart ayında sayış günleri başlar. Martın birinden on ikisine kadar olan her gün marttan başlamak üzere sırasıyla birer aya karşılık gelmektedir. Bu sayılı olan 12 gün havanın gidişatından yılın 12 ayı havaların nasıl geçeceği hakkında tahminde bulunulur. Garagücük (kocakarı) Soğukları: Martı son 3 ve Abrulun (Nisan) ilk 3 günü şiddetli soğuklar hüküm sürerdi. Yöre halkı bu soğuklara Garagücük soğukları adını vermektedir. Abrul (Nisan) Ayı: Çevre köylerde ve köyümüzde havaların yavaş yavaş ısınmaya başladığı ay Abrul ayıdır. Bu aydan itibaren tarım faaliyetleri başlar, tarlalar kazılır, fındık köklemesi ve meyve fidanları için çukurlar açılırdı. Mayıs Ayı: Mayıs ayında her taraf yeşermeye başlardı. Cazılar (Cadılar) halk arasında cazı adı verilen cadılar, mayısın birinci günü istedikleri kılıkta yeryüzüne inerlerdi. Günümüzde bile bazı köylü kadınları cazı olduğuna inanırlardı. Halk cazılardan korunmak için evlerinin etrafına kuşburnu dikerlerdi. Böylece cazılar gelmek istediklerinde kuşburnu dikenine çarpacak ve her tarafını kanatacaktır. Cadı olan kadınlar ile yola gitme ve ıssız bir yerde buluşmanın çok kötü olduğuna inanılırdı. Kiraz (Haziran) Ayı: Kiraz ayı kirazların olgunlaştığı aydır. Toplanan kirazlar ya taze olarak tüketilir, ya da kışın yenmek üzere turşusu yapılırdı. Hava sıcaklığının arttığı ay kiraz ayıdır. Yöre halkı tamamen yaylaya taşınırdı. Kiraz ayının 12'si gündönümü olduğundan gündüzler kısalmaya başlardı. Orak (Temmuz) Ayı: Otların, yaykın-kızılağaç ve diğer ağaçların yapraklarının biçilme zamanının geldiği aydır. Darı Ayı (Ekim): İlki orak ayında biçilen çayırların ikinci kez biçilmesi darı ayında yapılmaktadır. Ve yörede tarımı yapılan mısır-darı aynı anlamda kullanılır, hasadının yapıldığı ay olarak bilinir. Garagış (Aralık) Ayı: Yöre halkının birbirine misafirliğe gittiği, hikayelerin anlatıldığı, uzun ve soğuk kış gecelerinin yaşandığı aydır. Fındıkların yendiği, kabak kurusu, fasulye kurusu ve çeşitli turşulardan yapılan çorba ve kavurmaların yenildiği ve büyüklerin eski zamanları, yaşadıkları olayları anlattıkları uzun kış geceleridir. Hıdrellez: Hızır ve İlyas’ın bu günlerde (Mayıs 5) buluşacağı inancı eskiden, kendini koruyarak, bir şenlik halini almıştı. Bugün ise, bu inanış hemen hemen unutulmaya yüz tutmuş durumdadır. Bu ay boyu evlere gelen misafirler ve her hangi bir şey isteyenlere istedikleri verilir. Çünkü onun Hızır olabileceğine inanılırdı. Hızır’ı görüp de cimri davrananların, hem maddi ve hem de manevi sıkıntı çekeceğine inanılırdı. Bu önemli kutlama etrafında çeşitli inanışları da toplamıştır. Buna göre bu tarihte evin içerisine yaş getirilmez, getirilse o yıl evde çok sinek (üvez) olacağına inanılır. Hamile kadın dikiş dikmez, iğneye dokunamazdı. Şayet bunları yaparsa çocuk sakat olurdu. Ayrıca bu tarihte pişirilen sütün kendiliğinden yoğurt olacağına, hayvanların şifa bulacağına ve sırtına yavaşça vurulan ineklerin iki dana birden doğuracağına inanılırdı. 
Eski zamanlarda hava durumunu, tahmin raporlarını şimdiki gibi internetten ya da meteoroloji haberlerinden değil de asırların tecrübesiyle halk takvimine yani en bilindik ismi ile Kocakarı Takvimine göre yapılıyordu
Atalarımızın uzun yılların vermiş olduğu tecrübeleriyle bu halk takvimine göre işe koyulduklarını, yolculuğa çıktıklarını kısacası gündelik hayatlarını bu takvime göre ayarladıklarını öğrenince bu sayılı ve belli günlerin önemini daha da iyi anlıyoruz. Her yörede olduğu gibi Ordu’da da halk, bölgesinde görülen iklimin kendilerine kazandırdığı bazı deneyimlere sahip. Eskiden Ordu’da yaşayanlar hayatlarını buna göre planlarlardı. Yağmurun, karın, soğuğun, fırtınanın gibi ne zaman ve nasıl geleceğine edindikleri deneyimler sayesinde cevap bulurlardı. Bir kuşun sonbaharda ''çın çın'' şeklinle ötmesini yöre halkı kışın sert geçeceği yolunda bir işaret olarak yorumlanırdı. Kuşların ''çıp çöp'' benzeri bir sesle ötmeleri bir yağmurun yağacağına, ''de de'' benzeri bir sesle ötmeleri ise güneş açacağına işaret olarak kabul edilirdi. Gökyüzünde yıldızların uzun zaman seyrek olması o yıl kıtlık yaşanacağı şeklinde bir işaret olarak kabul edilirdi. Rüyada koyun görmek kar yağacağı, inek görmek sağanak, yağmur, yağacağı yolunda işaretler olarak kabul edilirdi. Kedilerin sırtlarını ateşe çevirmeleri yağmur yağacağı, koyunların ve keçilerin doruk (çam ağacı) pürü (yaprakları) yemesi kar yağacağı yolunda işaret olarak kabul edilirdi. Hayvan yaprağa fazla sararsa kışın fazla ve ağır geçeceğine inanılırdı. Ay ve Güneş tutulmasında, yüksek bir yere çıkılarak, tava ve kazandiplerine vurularak, ses çıkarılırdı. Bu şekilde güneşin ve ayın tutulmadan kurtulacağına inanılırdı.
 
İŞTE KOCAKARI TAKVİMİ AYLARI:
Gücük Ayı (Şubat): Ocak sonra gelen gücük ayı kışın en soğuk aylarından biridir ve fırtınalarla tanınırdı.
Cemre: Gücük ayının dördünde havaya, on birinde de suya, 18 de toprağa cemre düşer. Yörede cemreye cemile denilmektedir. Cemre havanın, suyun ve toprağın kıştan çıkıp ısınması, hayatın bahara merhaba denmesidir.
Mart Ayı: Yörede mart, yılın ilk ayı olarak kabul edilir. Bu sebeple halk yılın ilk ayını küçük çaplı da olsa evinde eğlenceyle kutlanırdı.
Mart Dokuzu/Kurt Kazanı: Martın dokuzuncu günü, kurt kızanı günüdür. Kurt, martın dokuzuncu günü kızan etmeğe (çiftleşmeye) başlardı. Kurtlar arasında bu durum martın 12. gününe kadar devam ederdi. Ayrıca bu ayın 9’unun iyi geçmesi, bütün ayın iyi geçeceğine işarettir.
Sayış Günleri: Mart ayında sayış günleri başlar. Martın birinden on ikisine kadar olan her gün marttan başlamak üzere sırasıyla birer aya karşılık gelmektedir. Bu sayılı olan 12 gün havanın gidişatından yılın 12 ayı havaların nasıl geçeceği hakkında tahminde bulunulur.
Garagücük (kocakarı) Soğukları: Martı son 3 ve Abrulun (Nisan) ilk 3 günü şiddetli soğuklar hüküm sürerdi. Yöre halkı bu soğuklara Garagücük soğukları adını vermektedir.
Abrul (Nisan) Ayı: Çevre köylerde ve köyümüzde havaların yavaş yavaş ısınmaya başladığı ay Abrul ayıdır. Bu aydan itibaren tarım faaliyetleri başlar, tarlalar kazılır, fındık köklemesi ve meyve fidanları için çukurlar açılırdı.
Mayıs Ayı: Mayıs ayında her taraf yeşermeye başlardı. Cazılar (Cadılar) halk arasında cazı adı verilen cadılar, mayısın birinci günü istedikleri kılıkta yeryüzüne inerlerdi. Günümüzde bile bazı köylü kadınları cazı olduğuna inanırlardı. Halk cazılardan korunmak için evlerinin etrafına kuşburnu dikerlerdi. Böylece cazılar gelmek istediklerinde kuşburnu dikenine çarpacak ve her tarafını kanatacaktır. Cadı olan kadınlar ile yola gitme ve ıssız bir yerde buluşmanın çok kötü olduğuna inanılırdı.
Kiraz (Haziran) Ayı: Kiraz ayı kirazların olgunlaştığı aydır. Toplanan kirazlar ya taze olarak tüketilir, ya da kışın yenmek üzere turşusu yapılırdı. Hava sıcaklığının arttığı ay kiraz ayıdır. Yöre halkı tamamen yaylaya taşınırdı. Kiraz ayının 12'si gündönümü olduğundan gündüzler kısalmaya başlardı.
Orak (Temmuz) Ayı: Otların, yaykın-kızılağaç ve diğer ağaçların yapraklarının biçilme zamanının geldiği aydır.
Darı Ayı (Ekim): İlki orak ayında biçilen çayırların ikinci kez biçilmesi darı ayında yapılmaktadır. Ve yörede tarımı yapılan mısır-darı aynı anlamda kullanılır, hasadının yapıldığı ay olarak bilinir.
Garagış (Aralık) Ayı: Yöre halkının birbirine misafirliğe gittiği, hikayelerin anlatıldığı, uzun ve soğuk kış gecelerinin yaşandığı aydır. Fındıkların yendiği, kabak kurusu, fasulye kurusu ve çeşitli turşulardan yapılan çorba ve kavurmaların yenildiği ve büyüklerin eski zamanları, yaşadıkları olayları anlattıkları uzun kış geceleridir.
Hıdrellez: Hızır ve İlyas’ın bu günlerde (Mayıs 5) buluşacağı inancı eskiden, kendini koruyarak, bir şenlik halini almıştı. Bugün ise, bu inanış hemen hemen unutulmaya yüz tutmuş durumdadır. Bu ay boyu evlere gelen misafirler ve her hangi bir şey isteyenlere istedikleri verilir. Çünkü onun Hızır olabileceğine inanılırdı. Hızır’ı görüp de cimri davrananların, hem maddi ve hem de manevi sıkıntı çekeceğine inanılırdı. Bu önemli kutlama etrafında çeşitli inanışları da toplamıştır. Buna göre bu tarihte evin içerisine yaş getirilmez, getirilse o yıl evde çok sinek (üvez) olacağına inanılır. Hamile kadın dikiş dikmez, iğneye dokunamazdı. Şayet bunları yaparsa çocuk sakat olurdu. Ayrıca bu tarihte pişirilen sütün kendiliğinden yoğurt olacağına, hayvanların şifa bulacağına ve sırtına yavaşça vurulan ineklerin iki dana birden doğuracağına inanılırdı. 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Çukurova escort Seyhan escort Ankara escort Mamak escort Etimesgut escort Polatlı escort Pursaklar escort Haymana escort Çankaya escort Keçiören escort Sincan escort izmir escort aliağa escort balçova escort bayındır escort bayraklı escort bergama escort beydağ escort bornova escort buca escort çeşme escort çiğli escort dikili escort foça escort gaziemir escort güzelbahçe escort karabağlar escort karaburun escort karşıyaka escort kemalpaşa escort kiraz escort kınık escort konak escort menderes escort menemen escort narlıdere escort ödemiş escort seferihisar escort selçuk escort tire escort torbalı escort urla escort bostanlı escort mavişehir escort alsancak escort üçyol escort bursa escort altınşehir escort gemlik escort görükle escort gürsu escort inegöl escort kestel escort mudanya escort nilüfer escort orhangazi escort soğanlı escort yıldırım escort antalya escort akseki escort aksu escort belek escort demre escort döşemealtı escort elmalı escort finike escort gazipaşa escort gündoğmuş escort ibradı escort kaş escort kemer escort kepez escort konyaaltı escort korkuteli escort kumluca escort lara escort manavgat escort muratpaşa escort serik escort alanya escort Eskişehir escort Gaziantep escort Şahinbey escort Nizip escort Şehitkamil escort İstanbul escort Merter escort Nişantaşı escort Şerifali escort Maltepe escort Sancaktepe escort Eyüpsultan escort Şişli escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Beşiktaş escort Mecidiyeköy escort Zeytinburnu escort Sarıyer escort Bayrampaşa escort Fulya escort Beyoğlu escort Başakşehir escort Tuzla escort Beylikdüzü escort Pendik escort Bağcılar escort Ümraniye escort Üsküdar escort Esenyurt escort Küçükçekmece escort Esenler escort Güngören escort Kurtköy escort Bahçelievler escort Sultanbeyli escort Ataşehir escort Kağıthane escort Fatih escort Çekmeköy escort Çatalca escort Bakırköy escort Kadıköy escort Avcılar escort Beykoz escort Kartal escort şirinevler escort Kayseri escort Kocaeli escort Gebze escort İzmit escort Malatya escort Manisa escort Mersin escort Yenişehir escort Mezitli escort Erdemli escort Silifke escort Akdeniz escort Anamur escort tarsus escort Muğla escort Bodrum escort Milas escort Dalaman escort Marmaris escort Fethiye escort Datça escort Samsun escort Atakum escort İlkadım escort Aydın escort Bolu escort Denizli escort Diyarbakır escort Düzce escort Konya escort Kütahya escort Sakarya escort

betine giriş betine giriş